Gidişimi boya göğe

Sana olmadığın şehirlerde 

Ölümler doğuracağım yaşlı yalnızlıklarımdan 

Yeryüzünün kanlı renginde


Soğurmuş ertelenen her şey

Sevmeyi çok erteledim kendimce

Parmak uçlarım soğudu önce 

Ertelediğim sevgimin yerinde ise 

Babalarının saçlarını zorla kestirdiği 

Erkek çocukları ağladı berberde


Sen de diğer insanlar gibi kızıp kuşlara 

Gidersen balık tutmaya 

Sana küsüp gidişlerimi tak oltanın ucuna

Bir oltada aynı yerde on balık tutmak yetenektir belki

Ama tutamazsın birden fazla kişiyi bir kalpte aynı yerde


Sokak lambalarının dans ettiği bedeninde

Karanlık bir çukurdu kalbinse

Olamadık çocuklara bir kaldırım bile

Şimdi doldur tüm boşlukları çirkinliğimle.


Güneş batarsa bulutlar yüzer

Sisli havalar hep bir şeyler gizler

Sis çöken kalplerse eğer

Kör yürür insan ayrılığa

Ve kaybeder gizemini tüm gerçekler

Senden basamak basamak yuvarlanışımın 

Elma bastırdım acısına

Görürsen ver bisiklet süren bir çocuğa


Elbet sonra bir gün ben de doğacağım ölüme 

Haberimi alırsan üzülme

Yeryüzüne dağıt sana olan sevgimi 

Belki bir çare olur ölümle gelen pişmanlıklara 

Geride bıraktığım altı çizili kitaplardan 

Ve karaladığım müsveddelerden 

Tabureler yap sahaflara 

Üzerlerini boya biraz hayallerle

Yalnızlıklarını da dik birbirine. 

Biraz da sana yazdığım şiirlerden 

Serp üzerlerine

Benim ayakta gittiğim sevgide

Oturur belki iki kalp birbiriyle.