Sabah gözlerini açar açmaz onu görmek... Bi' düşünsene hep yanında; anlıyor, hissediyor, hissettiriyor; korkmadan, çekinmeden sarılabiliyorsun. Mizahlarına gülüyor, istediğin kadar konuşabiliyorsun; bazen iyi, bazen kötü davranıyor ama yine de gönlün rahat, o senin, biliyorsun, kendin kadar eminsin. Kusurlarını tamamlıyor, sen de o şekil. Birbirinizi tamir ediyorsunuz, tıpkı anne-babanın bozulan eşyaları birlikte tamir ettiği gibi. Çok normaldir kabul etmek olduğun gibi; sabah geç uyanıyorsundur, sinirliyken kaba konuşuyorsundur, bilmem ne işte... Falan... Ama eminsin; gitmez, gidemez. Birlikte kahvaltı hazırlıyor ve kahvaltı yapıyorsun, sonra da işe gidiyorsun. Giderken bi' öpücükle tüm güne yetecek enerji alıyorsun. Çalışıyorsun, aklın bi' an bir yerlere gidiyor ama yine de eminsin. Yoruluyorsun, eve gelirken konuşuyorsun, sesi yorgunluğunu sarıyor. Eve gelince yine o öpücük ve samimi bi' gülümsemeyle "merhaba" diyor ve içini ferahlatıyor. Yemeğe geçiyorsun, zamanın nasıl geçtiğini anlatıyorsun. Yemek sonrasında kitap okuyor, dizlerine yatarak dinliyorsun. Her şey çok keyif veriyor; dişini fırçalıyorsun, o da o şekil. Ve günün sonunda bir film ya da dizi olsun izleyerek uykuya dalıyorsun. Kokusunu koklayabiliyorsun; yanında ve eminsin...