henüz yavru bir şiir emiyorken dudaklarımdan can sıvısını

bir pişmanlığın keskinliği biçmişti bileklerimi çoktan

ve sonra ansızın

dirilmiştim ilhamıma düşen şekilsiz embriyonun can havli ile


ah, her günahımın ardından yüreğimi sıkan

o ilahi kudreti

dinleye dinleye bulmuştum

teslim ederken boynunu bir urganın kıvrımlarına

bencileyin kör ve celladına vurgun

ruh ikizimi


hamein mesnûn diyerek anılır kitapların anasında

gözlerimle şahit olduğum bu mahkûm

oysa şimdi öldürdüm onu

tinlerden bir tin, nefislerden bir nefis

kanıma sinmiş bir sîn

ve bir iblis idi


benliğimi yaratıyordu yeniden, yaratmakta olan

ruhlarını çarmıha gerenlere dair bir ikramdır bu ve bir içkidir

gönül soframa sunulan

iç diye ilham edildi ve

oluk oluk düşürüldüm sekirler alemine


ey tanrım, nazenin yârim

kelimelerden müteşekkil bir yanılsama idik ikimiz de

ta ki gözlerim fırıldak ve ürkek

günahkâr ruhumun idamına şahit oluncaya dek

ve nihayet

bağ bozumundan arta kalan zikirlerimi öldürdüm

gözleri kör, gönülleri meftun eden

gül cemâlin olarak göründüm