Kâmil Bey mi mapusta esirdi yoksa tüm İstanbul İstanbul'a mı esirdi? Kuvayımilliye'nin özgürlük arayışına duyulan kin kendine mi esirdi?
Karar vermek çok mu zor? Bir fikirde yer bulmak ve onu kendi içerisindeki döngüsünde değişmek? Sosyal rolünün değişmesi kişinin asıl karakterini bulmasında nasıl etkilidir, soruları aklıma geldi bu kitabı bitirdikten sonra.
Oysa kitap bir kişiden çok Türk milletinin kaderine yön verdiği bir zaman dilimi olan 2. Dünya Savaşı'nın kasvetiyle iç içe. Aslında Kamil Bey özelinde 'Halk' bir karar veriyor ve bunu Kemal Tahir dehşet verici güzellikte ifade ediyor.
Keyifli zamanlar dilerim...