ne zaman kapıyı çalsam açacağını bilmenin hissi,
ve gel desem fizanlardan yoluma dökülüşün.
hepsi bir parça güzel
ve çoğunluğu hüzün.
birbirimize ne bıraktığımız,
ve birbirimizden ne çaldığımız,
mühim mi şimdi sen böyle uzaktayken?
ulaşılmaz ve durulmazken
seni bir daha göremeyecek olmam,
yani şimdi ölsem
mezarımı bulamayacak olman
mühim meseleler mi?
sana dokunmak ve senden uzak durmak
iki çizgideyim;
biri diğerinden daha iyi,
biri diğerinden daha felaket değil.
seni bir parkta,
alelade bir bankta bırakıp gitmek
ve katî surette o parkta bir daha seni bulamayacak olmak,
bana yetti ve artıyor.
senden bir beklentim kalmadı,
seni görmek dışında,
sana vereceğim bir söz kalmadı,
seni görmemek dışında,
yüklü bir trenin hızı gibi,
birbirimizin yanından usulca
ama durdurulamaz bir ağırlıkla geçip gidelim,
benden sana fayda dokunmaz,
sen beni bulsan da artık sevinemezsin.
dilerim seni kaybeden herkes,
benim kadar derde düşsün.