Ne kadar zaman oldu elime bir kalem almayalı, içimi dökmeyeli? Hayat akıp gitti zamanın telaşesiyle ben anlamadan. Geriye bakmamaya çalışarak geçirdim her günümü. Bitti dediklerimi artıklarını görmezden gelerek geçti her saat, her dakika. Şimdi ne durumdalar, ne durumdayım. Ben bile net cümle kuramazken nasıl geçer onca zaman? Hayatın akışı beni ondan alıp götürmüş de ben fark etmemişim. Ne zaman yeniden karşılaşsam verilen selamı almamak için mücadele vermişim. Olur da o selamı alır da kalbim kendine yeniden bir çiçek açar diye köşe bucak kaçmışım hız kesmeden. Kabullenmek diyorum, ne zamandan beri bu kadar zor? Noktayı koymak hiç böylesine acı vermemişti bana. Bizlerin bu hikayenin bittiğini anlamak istememe durumu hastalık gibi sanırım. Nadir de görülmüyor üstelik. İyileşme umuduyla geçiriyorum her anımı. Artık sık sık aklıma gelmiyor mesela. Anıları birer birer yok ediyorum her yerden. Çözüm yolu bu mu bilmiyorum ama elimden gelenin en iyisi bu şimdilik. Atlatalım da artık en ufak anı kırıntısında yanmasın canımız. O son cümleyi kurmanın o son noktayı koymanın zamanı geldi de geçmiyor mu sence de?