Eskiden ama çok eskiden değil, ben küçük bir kız çocuğuyken kıymetli çocukluk arkadaşıma demiştim ki: "Ben büyüyünce farklı olacağım; bu insanlar gibi değil, çok farklı olacağım... Ben hep umutları saklayacağım, kalbimde olmadıysa da cebimde ama saklayacağım işte. Sorunlarıma çözüm arayacağım. Ben mutlu olmanın bir yolunu bulacağım."


Ortaokuldayken bir başka arkadaşımla çok büyük sorunlarımız ve dertlerimiz hakkında somurtarak kafa patlatırken bir anda bu konuşma gelmişti aklıma. Arkadaşıma anlatmıştım, gülmüştü bana. Bir defterime yazmışım bunları. Az evvel karşılaşınca bir tuhaf oldum...


Henüz küçük bir kız çocuğuyken boyumdan büyük laflar ederdim. Çok nasihat alırdım bu konuda, kimi zaman da kulağım çekilirdi haddimi aşan laflardan ötürü. Kabul, bazen hak ederdim ama bu sözlerimin hiç mi doğruluk payı yoktu? Diğer büyüklerden farklı olmamın bir yolu yok mu sahiden? Hayır hayır, büyüyememiş bir yetişkin olmaktan bahsetmiyorum. Aksine gerçek bir yetişkinlikten bahsediyorum. Sorunlarla boğuşmak yerine çözüm yolu aramak çok mu ütopik? Mutluluk anlara aittir, tamam lakin hep mi hüzün?