ücra bir mahallede
beş katlı bir apartmanın dördüncü katından yazıyorum bu şiiri.
dışarıda bahar esintileri
tenim güneşe hasret.
toprağa değmenin hüznüyle yanıyor ayaklarım
hüzün ne kelime!
basbayağı hasret bu.
kanatsız çıkmış sanki kuş, yumurtasından
yüzmeyi bilmiyor bir balık uzak sularda
susturuyor konuşan bir çocuğu etrafındakiler, kasabada.
bak, rüzgâr yeniden çağırıyor yaprakları
sessizce savuruyor ağaçtan aldıklarını
sessiz ne kelime!
apaçık ölüm anı!
göç ediyor galiba içimden birileri
toparlanması uzun sürüyor.
hissettirmeyeyim derken bir tufan kopuyor.
göç etmek kuşlara mı mahsustur sahi bu mevsimde
ne kadar gitsem, yol o kadar mı caiz oluyor?
bu adımlar ki
vücudumu sürüklerken her yere
yüreğimi o kadar uzağa götüremiyor.
saksıda büyüyen çiçekle bir olur mu dağda yetişen?
biri tarumar ededursun toprağı
diğerine yalnız özlemek düşüyor.
hicran!
sesini duyamadan yürüdüğüm yollar şahit
daha tanımadan atıldığım kollar.
sonunu görmeden yürümek
bana hep seni hatırlatıyor.
zerda
2020-05-14T23:53:30+03:00hepinize çok çok teşekkür ederim, iyi ki varsınız❤️
Muhammed Dalpalta
2020-05-14T22:57:30+03:00Kaleminize sağlık. Özellikle sondan bir önceki kıta çok hoşuma gitti.
Tarık Durmaz
2020-05-14T22:50:00+03:00sesli okudum bu şiiri ve okurken de keyif aldım tebrikler
Bektaş Şenel
2020-05-14T22:41:11+03:00Kalemine sağlık. Güzel bir şiir olmuş.