Çalmayın kapımı bugün

Bugün inanmıyorum iyiliğin dünyayı kurtaracağına

Bir parça haşlanmış patatesle elimde

annemden

Gözlerimin altı tahriş,

zeytinyağlı sabunla yıkanmış

Saçlarım mutsuz

Bugün çürüyememiş plastikten anılarım

Üşüşmüş banyonun giderine

Sahte gülmeler getirmeyin sahte hayatlardan

İncelmekten usandım

Kuş olarak, karınca olarak dünyaya gelmişlere acımaktan

Çocukları korumaya çalışmaktan

Anlayamayacağım şeyleri anlamaya çalışmaktan

Çiçeklerin de işitebildiklerini anlatamamaktan yoruldum.


İç sesimle şarkı söyleyeceğim bugün

Her şey gibi geçiyorum işte zamandan

İz miz bırakmak lakırdısı hikaye

Göğsümüzü sıkıştıran duygular da

Didinip durduğumuz dünya da.

Kalbimin zembereğinde bir kuş çırpınıyor

Gözümün bebeğinde bir kar kristali .

Tırnağımda kan pıhtısı öfke olmuş ağrıyor

Kahve fincanı yerde on beş parça

Kanatlarının altında olmak istiyorum çünkü

kahve ağaçlarından özür diliyorum


Babam iki çeşit simit almış, yetmemiş tahinli eklemiş

Kendi çaktığı taban tahtalarına usulca basıp beklemiş

Sesini sevdiğim.


Çalmayın bugün kapımı

Size evde yokum.

Bana huzur seslenmiş.