Bu masal zamanın birinde ormanda yaşayan fil Rutu'nun yaşamından bir kesiti anlatmaktadır.
Sevimli küçük Rutu, bir gün ormanda gezintiye çıktığında karıncaların harıl harıl çalışarak yuvalarına nasıl yiyecek taşıdıklarını görmüş ve arıların nasıl vızır vızır uçup bal topladıklarını. Eve döndüğünde annesiyle babasına gördüklerini heyecanla anlatarak “Biz neden hiç çalışmıyoruz?" demiş. Annesi, babası ve Rutu ormanda gezerek kendilerine yapacak bir şeyler aramaya koyulmuşlar. Ormanda oduncu bir adamı görmüşler, odunları sırtına alıp ne zorluklarla taşıdığını görünce ona yardım etmeye karar vermişler. Gel zaman git zaman ormancıya yardım etmiş odunları sürekli ormancının evine taşıyıp durmuşlar ama bir süre sonra ormancı söylenmeye başlamış; çok yavaş yürüyorsunuz, işlerim hep ağır gidiyor, vaktinde odunlar yetişmiyor diye. sonra yine bir gün odunları yüklenmiş ormancının evine giderlerken yolda bir turist kafilesini görmüşler. Ormanda gezen turistler yorgunluktan ölmüş bitmiş. Yanlarına gidip sormuşlar neden bu kadar yoruldunuz diye. Onlar da anlatmış; bütün ormanı gezmek istedik ama çok yorulduk, demişler. Rutu'nun başında hemen bir ampul yanmış. Tam bize göre bir iş demiş içinden. Bu olaydan sonra küçük fil Rutu annesi ve babasıyla birlikte ormanda turistleri gezdirmeye karar vermişler. Hem ormanda her yere gidecekler hem de ağır ağır yürüdükleri için turistlerde memnun kalacak diye düşünmüşler. Başlamışlar turistleri gezdirmeye. Hem insanlar çok memnun kalmış yorulmadan yavaş yavaş ormanı gezmeye, hem de filler. Rutu bu işi çok sevmiş annesi ve babasıyla beraber mutlu mutlu gezmişler ormanda.