Sözde kalan her şeyin altında kaldım. Oradan yazıyorum. 

Her yeni gün, her şeyin yeniden başlayacağının inancıyla uyanırken; her güzel duygumun tüketilmesinin yorgunluğuyla nefes alıyorum. 

Bu diyârlar beni yordu, gözlerimi kanlandırdı. Gökyüzüne bakarken bile doluyor artık gözlerim. Ellerimde hep bir titreklik, dilim sussa da içinde konuşur durur.


...



Anladım ki; gözlerde parlamayan hiçbir ışık, sözlerde cân bulmayan hiçbir kelime, davranışlara yansımayan hiçbir vaat gerçek değildir. İçi boştur. Sonradan koymaya çalıştığınız her şey, tek tek dışarı atar kendini. Çünkü mayasında yoktur, taşıyamaz. 

Dağına göre kar verilirmiş. Güçlü dağlara denk gelesiniz. Mayasında güzellik olan ve sırtınızı, gözünüz kapalı yaslayabileceğiniz dağlara...