—Neden bu kadar içiyorsun?
—Uyuyamıyorum abi…
—Nasıl uyuyamıyorsun? Tamam, bir doktora git, uyku ilacı falan versin.
—Yok abi, öyle değil…
—Nasıl öyle değil?
—Uyuyamıyorum işte! Düşünmeye başlayınca her düşünce beynimi kemiriyor… Yaşamak istemiyorum!
—Tamam, sakin ol.
—Anlamıyorsun. Kimse anlamıyor. Yoruldum bu kadar düşünmekten.
—Oğlum sorun ne? Para mı? Sana kaç defa söyledim. Okula mı gitmek istiyorsun? Git! Gezmek mi istiyorsun? Gez! Sonuna kadar yanındayım senin biliyorsun!
—…
—Sorun o kız mı gerçekten? Hala vazgeçmedin mi ondan?
—Kızla ilgisi yok! Yoruldum yaşamaktan. Sadece bu!
—Siktirtme yorulmanı! Ben de yorgunum ama bak hala yaşıyorum, köpek gibi çalışıyorum!
—Nasıl yaşıyorsun abi?
—Ne demek nasıl yaşıyorsun?
—En son ne zaman tiyatroya gittin? En son ne zaman içini titreten bir kitap okudun?
—Ne tiyatrosu, ne kitabı oğlum? Bunlara vaktim mi var sanıyorsun?
—Ben de bunu diyorum ya… Nasıl yaşıyorsun? Güzel bir kadınla tanışıyorsun, sevişiyorsun, sonrasında unutuyorsun. Başka birini buluyorsun…
—Eee, ne var bunda? Oğlum bak, geçen gün bir kızla tanıştım. Arkadaşları var, seni de tanıştırayım. İyi gelir. Belki yeniden aşık olursun.
—Bu mu abi!
—Ne bu mu lan? Ne bu mu? Ulan kendini kapattın o göt kadar eve. Günlerce dışarı çıkmıyorsun. Bütün gün ne bok yiyorsun o evde? Gel benimle takıl diyorum, yok başım ağrıyor, yok kılım döndü! O dandik radyoya da gitmiyormuşsun artık! Geçen gün dinledim yayını yoktun.
—Söyleyecek sözüm kalmadı…
—Ulan alt tarafı iki saat şarkı çalıyorsun, Facebook'tan alıntı sözler söylüyorsun…
—Facebook kullanmıyorum ben.
—Neyse işte. Aforizmalar üfürüyorsun. Neden bıraktın programı?
—Üfürecek aforizmam kalmadı...
—Dalga geçme benimle!
—Geçmiyorum abi
—Tamam… Bir iş var. Önümüzdeki çarşamba sana görüşme ayarladım. Git mutlaka.
—Ne işi?
—Ne işi diye soracak bir lüksün mü var amına koyayım ya! Delirtiyorsun beni.
—Abi senden iş bulmanı istemedim ki.
—Benden hiçbir bok istemiyorsun zaten. İstesen şimdi bunları konuşuyor olur muyduk? İŞ işte! Gideceksin görüşeceksin ve çalışmaya başlayacaksın!
—Abi beni anlamıyorsun. Sorun çalışmak değil ki…
—Sorun ne lan? Sorun ne? Ne emmeye ne gömmeye geliyorsun.
—Boş ver abi…
—Ne boş ver? Oğlum, öyle ya da böyle seni o evden çıkaracağım! Hayatına devam edeceksin. Delirtme beni!
—Tamam abi…
—Oğlum, seni seviyorum. Gözümün önünde eriyip gidiyorsun ve tutamıyorum seni. Bunu bana yapma. Biraz gayret, biraz tutun bana. Tutunamadığın olmak istemiyorum.
—Sağ ol abi… Senden istediğim tek bir şey var.
—Nasıl yani?
—Senin istediğin her şeyi yapacağım. Ama karşılığında senden tek bir şey istiyorum.
—Tamam. Nedir?
—Her sabah uyanınca beni aramanı istiyorum.
—O ne demek lan?
—Öyle demek işte. Her sabah uyanınca beni ara.
—Tamam arıyorum zaten de neden bunu söyledin şimdi?
—Ara abi sen… Kokmasın…