Geç olmadan gel.

Dudaklarının kaşıntısı geçmeden.

Sürtünmeden duvarlara, adına aşk diyip,

Kandırmadan kendini gel.

Dökülmeden ömrümün son yaprağı,

Serilmeden yere evimin son halısı,

Son yağmur damlamadan toprağıma,

Henüz gülmeye zamanım varken gel.

Sevinçten titreyebiliyorken yüreğim,

Gözlerini ateş olup ararken hala gözlerim,

Senden sade, acizane tek bir dileğim,

Sararıp solmadan aşk çiçeğim,

Kendini sokak kenarlarından al da gel.

Hala pembeyken yanakların,

Senliyken hala hıçkırıklı dualarım,

Utancım sen olmadan koş gel.


Zira geçiyor ömrümün zamanı,

Artıyor yüreğimin düş kırıklıkları,

Unutuyor ruhum aşkın adını,

Öldürmek üzere beni soğuk yalnızlığım.

Şiddetle haykırıyor yüzüme karanlığım,

Ölüm kokmaya başladı rüyalarım,

Adın bende, hala aşkım,

Gel, küflenmeden benden dışarıda aşkım.