Sevgilisi ile arkadaşını bastığından beri geceleri sokak sokak gezme gibi bir adet edinmişti. Bu sayede uyumuyordu. Çünkü gözünü her kapattığında o an gözünün önüne geliyordu. Nasıl hissetmesi gerektiğini bilmediği o an. Sırf bundan kurtulmak için yaptığı gece gezmesi günlük bir rutin haline dönüşmüştü.
Gece, gündüzden farklıydı. Gündüzün sahteliği hava kararınca yerini gecenin gerçekliğine bırakıyordu. Gündüz kendini makyajlayan insanlar, gece olunca tüm çıplaklığı ile meydandaydı.
Gece çok farklıydı. Gündüz her sokak aynı hikayeye sahipken, gece her sokak ayrı bir hikaye sunuyordu. Bir sokakta gençler kulüpte eğlenirken, diğer sokakta yarın işe gidecek insanlar için uyuma vakti sunuyordu. Bir sokak tüm eğlencesini dışarı vuruyorken diğer sokakta yasa dışı işler yapılıyordu. Bir sokakta sergi açılışında elit insanlar varken diğer sokakta hayat kadınları pazarlık yapıyordu.
Karanlıktan korkardı ama en yakınlarından gelen bu yıkım hayatının da değişmesine neden olmuştu. İlk gece gezmesi ise sıkıntılı geçmişti. Nereye yürüdüğünü bilmediği bir noktada karanlık bir sokağa girmişti. Burada karşısına ne idiği belirsiz insanlar çıkmış ve para istemişti. Zorluk çıkarma gibi bir derdi yoktu. Bu yüzden elini cüzdanın bulunduğu arka cebine attı ama cüzdanı yoktu. Evden çıkarken yanına almayı unutmuştu. Düzenli ve tertipli bir insan olarak bu ilk defa başına gelmişti ve şu ana kadar hiçbir sorun çıkmamıştı. Adamlara cüzdanını almadığını söyledi. Telefonunu istediler. Elini attığında o da yoktu. Adamlar inanmadılar ve üstünü aramaya başladılar. Gerçekten de hiçbir şey bulamadılar. Küfürler eşliğinde onu orada bırakıp yeni kurbanlarını aramak üzere gecenin karanlığında kayboldular.
Bu olay bile onun gece yürüyüşlerinden vazgeçmesine neden olmamıştı. Her gece farklı hikayeler görmek ona iyi gelmişti. O olayı unutmasına yardımcı oluyordu. Yarası hala kanıyordu ama sızıntı azalmaya başlamıştı. Ayrıca bu gece hikayelerinden bir hikaye defteri de tutmaya başlamıştı.
Bu gecelerden birinde şaşaalı sokakları terk edip ıssız sokaklara daldığı sırada onu görmüştü. Bir köşede müşterisini bekliyordu. Değişik bir aurası vardı. Bu aura kendini ona çekmişti. Bir süre onun görmeyeceği bir yerde onu seyretti. Sonra da oradan uzaklaşmaya başladı. Halbuki bunu neden yaptığını bilmiyordu. Ertesi gece oraya tekrar gitti ama o yoktu. Bir hafta boyunca oraya gitmesine rağmen onu bulamadı. Aramayı bırakmıştı. Yine böyle amaçsız gezdiği bir günde bir köşede bir silüet görmüştü. Acaba o muydu?