Giderek yaşlanıyor ömür

Bir bir azalan günlerin ardından giderek tükeniyor, giderek çürüyor, giderek kirleniyor. 

Sanki elimize geçen ne varsa kaybetmişiz de bir ömür kalmış geriye; işte o da yaşlı, kimsesiz ve çaresiz ve soluk ve yorgun ve küs...

Küs kendine ve kendiyle birlikte her şeye.

Küs kendine ve kendiyle birlikte her yıl artan yaşına.

Küs kendine ve kendiyle birlikte azalan gülümsemesine, kırışıklarına, göz altı morluklarına, ağrıyan beline, sürekli uyuşan parmaklarına...

Küs kendine ve kendiyle birlikte onlarca yıl yaptığı hatalara

Onlarca yıl susuşuna

Onlarca yıl bu zulümdür diyemeyişine

Onlarca yıl bu yaptığınız hak değildir, bu yaptığınız günahtır diyemeyişine.

Küs kendine ve kendiyle birlikte her şeye

Bir ömrün heba edilişine küs

Bir ömrün çürüyüşüne küs

Koca bir ömürde bir yetimin başını okşamayışına, bir tas çorba vermeyişine, bir fakiri doyurmayışına küs. 

Ömür bitmiş, yaşlanmış ve artık yorgun

En çok da kendine küs bir ömür sevemeyişine

Koca bir ömür o yüreği boş yere taşıyışına

Bir yüreği ziyan edişine küs. 

Elinde kalan bir tek ömürle de barışamıyor işte; aklından geçen her şeye küs. 

Şimdi hangi çocuk yeniden getirebilir gülümsemesini?