geçtiğimiz altı ayda çok şey oldu
kimsesizliğimin sınırlarını gördüm
kalbimi toz haline getirip gökyüzüne fırlatmayı öğrendim
saksıdaki çiçeklerin suyunu değiştirirken
beynimden akan kaynar sularda boğulmamayı beceremedim
geçtiğimiz altı ayda çok şey oldu
bir mucize bekledim kelimelerden
hiçbir şey olmayınca okuma yazmayı unuttum
sana yazdığım şiirleri kestane ile takas ettim
sobada kestaneleri pişirirken hepsini yaktım
geçtiğimiz altı ayda çok şey oldu
zihnimin altındaki dehlizlerde seni aradım
oksijen maskem olmadığı için bilinç kaybı yaşadım
sen kaybının yanında, insanlara beni önemsemelerini yasakladım
beni önemsemediğin gerçeğini ise hiç unutmadım
geçtiğimiz altı ayda çok şey oldu
çok defa saçlarını nasıl topladığı düşündüm
saçlarını düşünmekten kendimi toplamaya fırsat bulamadım
sırası ile bütün hatıraları zamanın değirmeninde öğütmeye başladım
fakat kum saatinin ters yönde aktığını hesaba katmadım
geçtiğimiz altı ayda çok şey oldu
seni en çok anneme anlattım
güzelliğin için çokça şükrettim
bir ara kendim için dua etmeyi düşünsem de
bütün dua haklarımı senin için kullandığımın farkına varınca, sustum
Şubat, 2019
Mehmet Gökgöz
2020-06-01T13:23:17+03:00Sinem Sal’ın geçmişte başlattığı şiir tarzına selam göndermekti amacım. Kalemin ucu bucağı olmamalıdır bence de. Teşekkür ederim yorumunuz için.
Jean Valjean
2020-05-31T17:48:33+03:00Sinem Sal'dan çok fazla esinlenmişsiniz. Kaleminizin açısını kısıtlamak gibi bir şey olmuş bu.