Gönül yapmaya geldik dünyaya

Eş dost kazanmaya geldik

Sel gibi kapıldık bu hülyaya

Ahirete köprü olmaya geldik


Ne bedenleri kara çarşafıyla

Ne hurafesiyle, safsatasıyla

Biz merhametin hırkasıyla

Vicdanları örtmeye geldik


Ezanlar eder iken hakka davet

Elbette ki davete gerek icabet

Para, pul, şan, şöhret ne hacet?

Zenginliği secdede aramaya geldik


Kırılmasın kalpler, yıkılmasın Kabe

Acıyla da yürekler yanmasın pare

Mevlam yaratmış her derde çare

Biz gönüllere şifa olmaya geldik


Geldik, şu cihanı gezdik dolaştık

İnşirah nasip etti Hak, yol açtık

Sevdik ayırt etmeden, kol açtık

Biz gönüllere girmeye geldik


Yaşadık hayatı hiç ölmezcesine

Sonunda öldük hiç dönmezcesine

Şu fani dünyanın penceresine

Bir demet çiçek koymaya geldik