yirmileri insanın, bir daha gelmez derler

dolu dolu yaşayın, en güzel zamanlar derler

yirmilerimdeyim, sahildeyim, kumsaldayım

bir banktayım, bir kıyıda, tek başıma

yaşını bilmediğim bir ağaç var yanı başımda

yapraklardan eser yok, kupkuru sert dallarda

rüzgarlardan eser yok, mutluluğun ardında

sonsuzluğun başı buruk, esaret altında

hüzün'ün ardında bir boyun, çarmıh başında

daha yeni, götürdüler diğer arkadaşını da

ben yoktum yanında,

o, benim de arkadaşımdı

o'ndan da eser yok artık

yanına gömülü siyah bir kağıt

beyaz yazılar aydınlatsın ruh'unu

etrafında yok timsali artık

başka bir ağaç, yalnız kalmasın artık

benim de etrafımda yok emsalim

çocuklar ve yaşlılarla dolu sahil

sanki hiçbir yerdeyim, araf misali

kaybetmişim gençliği, bir yerde sanki;

ya çok küçük, ya da çok büyüğüm

ortasını bulamıyorum sanki,

gittiğim yerlerde, o'nu hiç göremiyorum

ait olduğum yeri, hiç bilmiyorum

doğduğumdan beri, o'nu arıyordum,

artık aradığımı da sanmıyorum

kaybolduğumu hissediyorum sadece

hatıralara sığınıyorum sessizce

satırlara seriyorum birini, usülsüzce

rüzgar esiyor, belirsizce

akıl ve mantık, yolunu kaybediyor, canice

zihnimin içinden, dengesizce

damarlarımda dolaşan kan

yozlaşan beynime değil

severadım, gerçek sahibine gidiyor artık

sevgi, su gibi akıyor narince

varoluşumdan, tek bir yere

gecelerin içinden, gündüzlere doğru

saatlerce derin denizleri düşününce

her şeydi berceste

zihnimin kazıları, duvarlarda asılı yazıları

kanıtları, gözlerimdeki kırmızılarım

gecelerimin değil

sensizliğimin kanıtları

bir biz'in son kırıntıları

tiz sesimin, son fısıltıları

''ait olduğum yere götür'' dermişçesine bakıyor

asık suratları ardında saklıyor asırları

ellerimde gizli, cennet'in nasırları

saçlarında dolanıyor bulutlar

gökyüzü'ne seriliyor yüreği

yüz'ü, hatıralarım arasında yüzüyor

yokluğunda ruh'umun derisi yüzülüyor

kendi kanında, boğulacakmış gibi çırpınıyor

bilmiyor ki, cennet onu bekliyor

gençliğim'in ait olduğu yerde

kalbi yatıyor

son kırgınlıkları kesip atıyor

anıların içinde, ait olduğum bir yerde

sadece o'nun olduğu, bir zaman diliminde

sadece o'nun olduğum, bir yaşam içinde

özgürlük, kanatlarını gerdiğinde

huzur'un solukları içinde

bir kainat, kaos'un eşiğinde

bir ruh, her şeyi, tek bir şeyin içinde

yakında son bulacak, üzülme