hayatın anlamını ararken yitirdiğim gençlik mısralarımda gizleniyorum

şehirleri geziyorum sıra sıra

ara sokaklarından izliyorum gökyüzünü, yürüyorum, yürüyorum hep arıyorum, mutluluk hangi köşede bekliyor beni


insanların yüzlerine bakıyorum, izler arıyorum kendimden

sanki bulunca yalnız hissetmeyecekmişim gibi

aradığım ve bulamadığımı düşündüğüm şey ne bilmiyorum bu vakitlerde

şeyler, yalnızca şeyler koyuyorum adını

bulsam geçecek, gözlerimdeki yağmur dinecek

güneş beni de ısıtacak,

akıp gidecek her yeni günde omzumda yük diye taşıdığım umut


şimdi hangi köşesinden tutsam çekilmiyor umudum

bir maden belleyip aradığım çocukluk günlerimi gitgide kaybediyorum


hissediyorum bu sakladığım ruh içten içe kemirecek içimi

izlerini gösterdiğim annem anlayacak bir gün ne derin bir sancıdır yüreğimdeki

kalp ağrısından ölen bir şair ruhu görecek beni anlamayanlar,

hani o abarttığımı söyleyip beni kapıdan kovanlar

evet anlayacaklar, belki birkaç saat sürecek dünyada bıraktıklarımın etkisi


geçip giden bir sel olacak yürüdüğüm yollarda ayak izlerim

her yeni gelen çocukla silineceğim

belki ben de ''Anlatamıyorum,'' diyerek tanınacağım yazdığım şiirlerle

belki sahaf aralarında sararan bir kitap olacağım

benim gibi kaybolanlar yaşamayı öğrenmek için gezinirken görecek satırlarımı

tek olmadıklarını hissedecekler bir mısraımın altını çizerek

sonra yine zifiri bir karanlık biriken cümlelerin gölgesinde


şimdi hangi köşesinden tutsam çekilmiyor umudum

bir maden belleyip aradığım çocukluk günlerimi gitgide kaybediyorum


uzun zamandır bir eksiklik var oldu içimde

okudum, okudukça büyüdü boşluğum

hep bir cümle aradım sakladığım hislere

konuşmak istedim siz de mi böylesiniz,

yoksa ben mi kayboluyorum dünya meşgalesinde