Kumkurdu, üç kitaptan oluşan bir çocuk edebiyatı serisidir. İsveçli bir yazar olan Asa Lind tarafından yazılmıştır. Kitaplarda küçük bir sahil evinde yaşayan Zackarina ve onun en yakın arkadaşı Kumkurdu’nun maceraları anlatılır. Zackarina hareketli, konuşkan ve huysuz bir çocuktur; Kumkurdu ise evren kadar yaşlı, bilge ve neşeli bir dosttur. Kitaplar konu bütünlüğü olmayan bölümlerden oluşuyor ve her bölümde Zackarina ebeveynlerinin ona söyleyemediği ya da öğretemediği şeyler öğreniyor, Kumkurdu sayesinde. Bu öğrendiklerinin arasında benlik kavramı, evren, neden çatala çatal diyoruz gibi çocukların aklına sık gelen sorular vardır.

Ben Kumkurdu’yla bana hediye verilmesiyle tanıştım. Okumayı sevmeyen bir birinci sınıf öğrencisiydim. Ama hediye edilen kitap okunur demişti annem ve ben de okumuştum. O kadar eğlenceli ve büyüleyici gelmişti ki bana dört günde bitirmiştim kitabı. (Dört gün çok uzun demeyin çünkü okumayı daha yeni öğrenmiştim.) Ben kitabı bu kadar sevince annem biraz araştırma yaptı ve ikinci kitabının da olduğunu öğrendim. Hâlâ hatırlıyorum o kitabı kitapçıdan almaya giderkenki heyecanımı. Resmen Kumkurdu diye yanıp tutuşuyordum. İkinci kitabı aldığımızda anneme kocaman sarıldım, bana en çok istediğim kitabı almıştı. İkinciyi de birinci kitap kadar hızlı bitirdim. İkinci kitap ilkine nazaran daha derin konular içeriyordu çünkü Zackarina büyümüştü. Her akşam anneme okuduğum bölümlerde neler olup bittiğini anlatıyordum. Sonra üçüncüsünün de çıkacağını öğrendim, yani annem söyledi. Keşke söylemeseymiş, kadının burnundan getirdim. Kumkurdu, Kumkurdu diye annemin başının etini yedim. Kitap çıkar çıkmaz bize kargoyla geldi. Annem ev telefonundan aramıştı: “Yasemin gel, kitabın geldi.” Koşa koşa inmiştim aşağıya. Annem arka koltuktan çıkarmıştı kitabı ve dünyalar benim olmuştu. Kumkurdu'nu rüyamda görmeye başlamıştım. Kötü bir durum yaşadığımda Kumkurdu olsa ne der diye düşünüp hareket ediyordum. Kitaplar çocukları yetiştirir derler ya çok doğrudur. Ben bu kitap sayesinde kitapkurdu oldum. Kumkurdu sayesinde sakin kalmayı, herkesin özel olduğunu, aşkın çok değerli olduğunu, anne ve babaların çocukları için çok çalıştığını, bu sebeple onlara çok zaman ayıramayabilecek olduklarını -gerçekten böyle bir bölüm var- öğrendim. Bu sebeplerden yedi-sekiz yaşındaki çocukların Kumkurdu okumasını öneririm.