İnsanın öteki (Bu öteki kendisi olabilir; bir başka insan, ebeveyni, çocuğu, kardeşi, eşi vb, bir grup, büsbütün dünyanın kendisi ya da Yaratıcı olabilir. Yani bir nesne ya da özne.) ile ilişkisindeki gerekçeler deforme olduğunda, gereçler de paralel olarak etkisiz hale geliyor.
Başka bir insanla arasındaki ilişkinin sebebi, neden görüştüğü, bu muhabbetin ne anlam ifade ettiği ya da dünya ile olan ilişkisindeki gerekçeler, dünyaya bağlayan sebepler, İlah ile olan ilişkideki gerekçeler bir yerlerde önemini ya da geçerliliğini kaybettiğinde bu ilişkinin gereçleri olan davranış ve düşünceler de uzaklaşıyor.
Mesela paraya ihtiyacımız varken gayet gönüllü ve severek yaptığımızı söylediğimiz bir işi, paraya ihtiyacımız yokken ya da başka bir yol bulmuşken yapmaktan vazgeçiyoruz, zira gerekçe ortadan kalkıyor ya da hastayken ettiğimiz duadan sağlığımıza kavuştuğumuzda vazgeçiyoruz, aynı sebeple…
Bu aşamadan sonra kazanç sağladığımız iş ya da ihtiyacımızı dile getirdiğimiz Yaratıcı önceki gibi ilgi ve alaka alanımıza dahil olmuyor. Dolayısıyla onlarla ilgili olan diğer konular da…
Bu, pek çok alanda ve boyutta olabilir elbet… Birey birey, birey toplum, birey İlah gibi muhataplarla ve farklı boyutlarda… Ve iş bu aşamaya geldiğinde muhatabın istekleri bizim isteklerimiz olmaktan çıkıyor. Bu da davranışa sirayet ediyor.
Ardından muhatabın kendisi muğlaklaşıyor, varlığı ve yokluğu tartışılır hale geliyor. Diğer kişiler unutuluyor ya da ilişkiler oldukça zayıflıyor. Tanrı. kural koyucu olmaktan ve bu kuralların bağlayıcı olması uzaklaş(tırıl)ıyor. Daha kolay, müdahale etmeyen, hesap sormayan bir Tanrı aranıyor ya da onsuz idare ediliyor.
Bütün bunların farkına varmadan insanlar; neyi, neden ve nasıl olduğunu düşünmeden “sorgulamak” gibi bir kavram ve davranışı popüler, entelektüel ve ayrıcalıklı bir hale getiriyorlar.
Dahası o kadar çok kişi buna sahip çıkıyor ki artık sorgulayan değil, sorgulamayan insan sayısı çok daha azınlıkta kalıyor.
Lakin sorgulamak dediğimiz düşünce ve fiili içine alan kavramın ne olduğu konusunda pek bir fikri olmuyor bu çoğunluğun.
Yani “öteki” ile ilişkilerdeki gerekçeler, gereçler neden, nasıl, ne kadar, ne için gibi, sonrasındaki durumun bu sorulara cevabı nedir gibi bir soru/sorgulama değil bu…
Neticede bu aşamaya gelip bunun da bilincinde olanlar için çok alternatif yok aslında…
Artık gününü yiyip, içip mutlu olarak geçiremeyeceğine göre sorgulamaya götüren gerekçeler tanzim, gereçler temin ve tazmin edildiğinde bağ yeniden kurulacaktır ya da yeni bir bağ…