Oysa, ne kahkahalar atmak isterdik.

Göğe bakarak, en koyu maviye göz dikip 

Haykırmak isterdik mesela 

Koca cihanın alamadığı aşkı 

Sıkıştırmak isterdik, sessiz bir öpüşmeye 

Tüm buz kesmiş ruhlara, ölü yüreklere nispet 

Sevişmek gibi örneğin 

Ağlamak bile isterdik

Değecekse, manası olacaksa aşkın nazarında. 

Ölmeye dahi hazırdık,

huzurunda secde edip sevdanın 

ki ölüm bile yitirmiş heybetini şu sıralar

Sokak lambalarının altı, felaket 

Ya küstü bize umut ya bir hayli yakın kıyamet 

Tahammül kalmadı 

Ne yağmurdan tad alır olduk 

Ne ilkbahar ısıtıyor sol yanımızı

Kış günü, yarenlerin yüreğinde cehennem.

Ne öpüşmeler kutsal artık ne sevdalar 

buralar ölü, buralar bitap

Gidelim!

Sarılmaların serbest, sevdanın asil olduğu yere.

Gidelim, gözün gözüme değince 

Şafak sökmeden, güneşin okunmazken esamesi

Kimse görmeden!

Gidelim, 

ölmeden.