The Road Not Taken By Robert Frost

(Gidilmeyen Yol)


Sarı bir ormanda yol ikiye ayrıldı

Üzgünüm ikisini de gezemediğimden

Ve tek yolcu olduğumdan, uzun uzun durdum

Ve bir yolun olabildiğince aşağısına

Ağaçların altında serilmiş çalılıklarına kadar baktım


Sonra ötekine baktım, diğeri kadar güzel

Ve belki de daha iyi olduğu iddia edilen

Çünkü yemyeşildi ve yıpranmak istiyordu

Daha iyi olsa bile, oradan geçenler

İkisini de aynı şekilde yıpratmıştı


Ve o sabah eşit şekilde uzanıyordu ikisi

Hiçbir adımın karartmadığı yapraklar altında

Ah, başka bir güne sakladım yolun ilkini

Yine de bilerek bir yolun başkasına sürüklediğini

Şüphe ettim bir daha geri gelebilir miyim diye.


İç çekerek anlatacağım bunu

Bir yerde bundan yıllar yıllar sonra

Bir ormanda yol ikiye ayrıldı ve ben

Daha az gidilmiş olanı tercih ettim

Ve bu oldu bütün farkı yaratan


(Çeviri: Semih Aydın)


Robert Frost 26 Mart 1874'te San Francisco'da dünyaya gelmiş ve 29 Ocak 1963'te Boston'da vefat etmiş olan, Pultizer şiir ödüllü Amerikalı şair ve oyun yazarıdır. Çok küçük yaşlarda annesini ve babasını kanserden kaybeden Frost kız kardeşini de akıl hastanesine yatırmak zorunda kalmıştır. Evlendikten sonra bir çocuğunu yine kanserden, diğerini ise intihar etmesiyle kaybeden Frost'un eşi de genç bir yaşta vefat etmiştir. Lise yıllarında şiirle ilgilenmeye başlayan Frost, üniversiteden sonra öğretmenlik, çiftçilik ve birkaç farklı meslekte çalıştıktan sonra ilk şiiri ''My Butterfly'' 1894'te bir New York gazetesinde yayınlandı. Sade bir şiir dili olmasına rağmen satırlarının arasında bolca belirsizlik ve ironi vardır. Özellikle ilk dönem şiirlerinde doğanın kusursuz tasvirlerini sık sık kullanmıştır ve şiirlerinde bu doğanın kusursuzluğundan etkilenmiş duygusal sesini hissedebiliyorsunuz. Birçok ünlü şiiri olmasına rağmen en bilineni ise 1915'te yayınlanmış olan ''The Road Not Taken''dır.



Doğmak, büyümek ve ölmek dışında hayatımızdaki hemen hemen her şeyi kendi seçimlerimiz belirliyor. Nasıl bir üniversiteye gideceğimiz, nasıl bir meslek seçeceğimiz ya da bir hayat arkadaşını tercih edişimiz. Bunlar gibi birçok şey, daha bir anlık ya da günler hatta aylar sonra karar verip yaptığımız tercihlerle hayatımıza yön veriyor. "The Road Not Taken" da hayatımızdaki seçimlerle ya da belki seçim şansımız olmayan şeylerle alakalı bir şiir.


Şiirin içerisindeki anlatıcı bir sonbahar gününde bir ormanda yolculuk halindeyken karşısına çıkan iki yolla hayatında yaptığı ya da yapamadığı bir seçimi anlatıyor. Karşısına çıkan bu iki yolu iyice inceledikten sonra ikisinin de eşit şekilde güzel olduğunu düşünmesine rağmen bir tarafı seçmesi gerekiyor. İkinci yolu seçmesine rağmen hemen, acaba ilk yolu bir gün gezebilecek miyim, diye düşünmeye başlıyor. Ve şiirin son dörtlüğünde ise yıllar sonra bu anı iç çekerek anlatacağını yani belki de bu seçiminden pişman olacağını söylerken, daha az gidilmiş olanı tercih ettiğini ve bütün farkı yaratan şeyin bu olduğunu belirtir. Fakat acaba buradaki fark nedir? 


Robert Frost bu şiiri yazdıktan yıllar sonra insanların şiirini yanlış yorumladığını ve fazlasıyla ciddiye aldığını söyler ve bu şiir için çok hileli bir şiir hem de fazlasıyla hileli, der. Tabii ki bir şairin şiirinde aslında ne anlatmak istediğini ne kadar çabalasak da o kişinin zihninin içerisine girmeden bunu yapamayız, sadece tahminlerimiz ve aslında şiirin bize yaşattığı duygular üzerinden yola çıkarak yeni bir şiir yazmaya çalışırız, tıpkı yabancı dilde bir şiiri çevirmeye çalışırken olduğu gibi.


Sararmış bir orman ve birbirine çok benzeyen iki yol, hangisini ve neden tercih edip yolumuza devam edeceğiz? Hayatın en güzel yanlarından biri de bu bilinmezlik sanırım. Ölüm haricinde sonunu bilerek yaptığımız herhangi bir şey yok gibidir ve tercih edip buna göre yaşamak hem büyük bir mutluluk hem de büyük bir pişmanlık olabilir tabii eğer diğer yolun nasıl sonuçlanacağını bilebilseydik. Frost'un bahsettiği hile acaba tercihten çok diğer yolu tercih edemememiz olabilir mi? Çünkü ne kadar düşünürsek düşünelim, yaptığımız tercih bizi ne kadar mutlu ederse etsin eğer diğer yolu seçseydik nasıl bir hayatımız olacaktı hiçbir zaman bilemeyeceğiz. Acaba bu gerçekten özgür irade mi yoksa kader mi? Bu ikilem şiirde olduğu gibi ömrümüz boyunca da sürecek, gerçekten bir şeyleri tercih edebiliyor muyuz yoksa bize daha önceden yazılıp verilmiş bir hayatı harfi harfine okuyor muyuz? 


En yalın haliyle hayatımızdaki tercihleri ve tercih edemediğimiz diğer yolların pişmanlığını anlatan bu şiir için bütün insanların hayatının en az bir anının özeti diyebiliriz. Çünkü her insan bir gün bir konu hakkında önemli bir karar verecekken bu ikileme düşmüştür. Kararlı olup verilen kararın arkasında durmayı ve bundan pişman olmamayı her ne kadar pişmanlıktan bir kaçış ve kurtulma olarak görsek de, hepimiz "diğer yolu seçseydim acaba hayatımda neler farklı olurdu" diye düşünüyoruzdur ama tabii ki hiçbir zaman bu sorunun cevabını öğrenemeyeceğiz. Acaba hangi yol daha iyidir? 



"Bir ormanda yol ikiye ayrıldı ve ben

Daha az gidilmiş olanı tercih ettim

Ve bu oldu bütün farkı yaratan." 


Robert Frost - The Road Not Taken