hayat ateş böceklerine ne güzeldir şimdi,

böylesine güzeller diye hem de sadece

ateş böcekleri dahil, tanıdığım herkes

çoktan iyi yerlere gittiler

ben ise asırlardır yaşıyorum

uzun yaşamak her zaman güzel bir şey değil

değil mi?

artık yapayalnızım

ve hiçbir şey eskisi kadar keyifli değil

ağaçların rüzgarda sallanışı

ve kuşların yuva yaptığı tüm o yerler

değişti

çimenler eskisi kadar yeşil değil

ben de eskisi kadar güzel değilim

güneşin batışına ters istikamette evim

penceremin yerini de hiç değiştiremiyorum

yıldızlar gökte eskisi kadar parlak mı?

yanılsamam mutsuzluktan mı?

yine de bir gece,

belki güzel bir ormanda

ayın nasıl böyle dayanıklı kaldığını düşüneceğim

yarısını kaybettiğinde bile nasıl güzel göründüğüne imreneceğim

neden bir ay kadar ben?

ve ay benim kadar neden?

biz birbirimize hiç benzemiyoruz, neden?

ayı çok seven biri vardı

çok uzaklara gitmeden önce demişti ki

"ayın on dördü gibi ışıl ışılsın"

sonra bir trenin penceresinden bana el salladı

Allah giden trenlerin arkasından el sallayanların da Allah'ı değil mi?

yoksa dinler sadece hicretler için mi yapılmış?

hayat uçsuz bucaksız gök yüzün için ne güzeldir şimdi,

yıldızlı ve yıldızsız.