Gökyüzü, genç Adam'ın dünyasını melankolik bir örtüyle kaplamış, umutlarından yoksun bırakmıştı. Semt, sanki cennetten kovulan bir masalın izlerini taşıyan geçici bir ara bölge gibiydi; donmuş sokaklar, yıldızların gözyaşlarıyla karışan, içi üşüyen bir çocuğun acılı izlerini sürüyordu. Beş yaşındaki masumiyet, çocukluğun veda perdesini aralayarak genç Adam'ın gözlerinde acı bir gerçekle belirdi.


Kum taneleri, genç Adam'ın yatağını saran özlemlerle dolup taşan bir teselli kaynağı gibiydi. Ancak bu yatak, sadece bedenini değil, aynı zamanda hayallerini de sarhoş eden bir unsura dönüşmüştü. Cennetten düşen bir yıldız gibi, sokakların soğuğunda eriyip giden kaybolmuş bir çocuğun masumiyetiyle buluşuyordu. Genç Adam, umutla kumların altında bir sıcaklık keşfetmeyi umuyordu.


Hasret, genç Adam'ın gönlünü annesinin şefkatli kollarına olan özlemle sarhoş ediyordu. Bu özlem, adeta unutulmuş bir masalın sayfalarında gizlenmiş bir hazine gibi derin bir anlam taşıyordu. Annenin şefkati, yıldızlardan daha parlak bir ışıltıya sahipti, ancak uzaklarda kaybolmuştu.


Ayakları, yıpranmış bir çift ayakkabının içinde kaybolmuş, yüreği ise paramparça olmuş bir kumaşın arasında dağılmıştı. Belki de çocukluğunun kumaşından elbisesi yoktu, ancak genç Adam hayatın zorluklarına karşı direniyordu. Canları, Allah'a emanet edilmiş bu çocuklar, umudu ellerinden bırakmamak için kararlılıkla mücadele ediyorlardı.


Bir gün, gökyüzü genç Adam'a bir umut ışığı gönderdi. Kaybolmuş masalının sayfalarında beliren, retorik bir dille örülü destan genç Adam'ın yüreğine dokundu ve ona yeni bir hikaye yazma cesareti verdi.


Gökyüzünden düşen bir yıldız gibi, genç Adam kendi kanatlarını buldu. Umudun sihirli dokunuşuyla sokaklardaki üşüyen çocuk, kaybolmuş masalını buldu. Yıldızlara uzanan elleriyle çocukluk çağına dönen genç Adam, yeni bir umutla dolup taştı.


Kumların altında sıcaklık aramak yerine, genç Adam kendi içindeki gücü keşfetti. Hasretini bir masalın içinde değil, kendi yazdığı umut dolu bir hikayede buldu. Yıldızlar, artık gözyaşları değil, onun başarı hikayesinin parlak noktalarıydı.


Ve o gün, genç Adam gökyüzüne baktığında, cennetten kovulan semtteki masalının sonunda kendi mutluluğunu bulmuştu. Sadece sokaklarda üşüyen bir çocuk olmanın ötesinde, kendi masalının cesur kahramanıydı.