Ben gönlümü köşesi olmayan bu dünyanın en sivri köşesine bıraktım
Gözden uzak bir kuytuda belki
Fakat sesini kulağımda
Narin silüetini hemen karşımda
Tenini kor gibi yanan göğsümde hissediyorum.
Elleri Şefkat kokuyor gönlümün,
Sesinde cennet kuşları şakıyor,
Saçlarında asma bahçeleri.
Tüm bu muntazamlığı ile düşlerime
pelesenk oluyor her gamlı gecede.
Evet acıtacak kadar uzakta
Ama görüyorum onu
Ama duyuyorum onu
Tüm bunların dayanılmaz acısı bunalttığında beni, üstüne mecnunluk sinen ceketimi de alıp çıkarım.
Kaçarım bir çocuk kâbusuna benzeyen yatağımdan.
Sokaklar boyu yürürüm
Özlemim kanayana kadar yürürüm
Dünyanın en sivri köşesini ararım.
Bulamazsam onu, her gece olduğu gibi yine.
Kaos yetiştirdiğim gazap tarlamda bir mezarlık beğenirim kendime
Güneşfarkına vardığında bu durumun
Parlar kirli binaların ardında
Bir tek evsizler ve hayalperestler sever güneşi.
Deşifre ettiğinden saklandığım korkak
harabeleri
Hasmım bilirim güneşi
Ama ufak bir umuda sebeptir o koca parlak dev.
Acaba derim, acaba? Onu bulacak kadar aydınlatır mı bu riyakar gezegeni?
Bunu asla bilemeyeceğim ne yazık ki.
Gönlüm,
senin özlemini öğüten bir değirmen yetiştirdim açtığın boşlukta.
Yalvarırım
Sana kavuştuğumda beni sevinçle kucakla.
Aleyna Çimenden
2020-05-10T07:20:56+03:00Seni çok seviyorum.