Göreceksin,
Masasının üzerinde,
siyah beyaz bir fotoğraf göreceksin.
üzerinde yeşil bir lamba,
kapatılırsa huysuzlaşacak bir adam göreceksin.
Kitaplarını titizlikle koruyan
ve düzenli rafını göreceksin.
Aklının dört kitaptan ibaret olduğunu göreceksin.
Her sabah uyandığında odasına girip kitaplarını görmeden yapamadığını ve
her sabah cam pervazındaki kaktüsünü suladığını göreceksin.
Müphem tavırlarını göreceksin.
Kara saçlarının çoktan seyrelmiş olduğunu göreceksin.
Sürekli bir güne kafasının takılı kaldığını,
her şeyi zor yoldan öğrendiğini göreceksin.
Şuursuzca dolaştığını,
İnsanlarla konuşunca sıkıldığını göreceksin.
Neşe ve kalabalıktan haz etmediğini,
Onu boğan canavarı göreceksin.
Onun için dünyanın sadece evindeki
dikdörtgen pencereden ibaret olduğunu göreceksin.
Onun ölümü beklediğini fakat
hala hayata inandığını ve
yaşamaya değer olduğunu söylediğini göreceksin.
Defterine yazdığı 11 Ekim'i göreceksin.
Onu altmış yaşlarında göreceksin.
Ve son sözleri şu olacak:
"Altmış yılın sarhoşluğuna soyunup durdum
ve anladım,
kendi evimi darağacım yaptım."