20 Ocak 2018 günü başladı operasyon. Nereden nereye dedim düşününce. Sudan çıkmış balık gibiydim. Televizyonda gördüğünüz “hedef kızıl elma”, “ailem beni beklemesin”, “düğüne gidiyoruz” diyenlerin olduğu yerdeydim. Haberleri yok; evdekiler görmesin diye gidemedim oraya, annem mahvolur dedim, tankın arkasında oturdum. Evdekilere haber versem mi vermesem mi ikilemi arasında gidip geliyordum. Kaldırdım telefonu babamı aradım, Afrin’e gidiyorum ben haberiniz olsun, ben arayana kadar aramayın dedim. N'olursa olsun bilmeye hakları var diye düşündüm. 20 Ocak'tan 10 Temmuz’a kadar Afrin dahil Suriye’nin çeşitli yerlerinde kaldım. Sınırda görevliyken oradan kaçanları yakalamaktı görevim, Suriye’de ise Türkiye’ye kaçmaya çalışan o insanların kaçmasına gerek kalmadan ülkelerinde kalıp huzurlu olmasını sağlamaktı. 7 ay kadar kaldığım Afrin ve çevresinde bir sürü dramatik olay yaşadım; birçok arkadaşım şehit oldu, arkalarında acıklı birçok hikaye bıraktı silah arkadaşlarım. 4 sene zarfında parça parça 6 kez gittiğim Suriye’de toplamda 21 ay kaldım. Bir sürü olay oldu demiştim ama birini paylaşmak isterim.

Kafamızı kaldıramadık bir ocak akşamı. Soğuk bir yandan, suyum bitti bir yandan. Karanlık geceyi mermiler aydınlatıyor, her yer alev alev yanıyor. Göğüs göğüse mesafesinde değiliz ama kafamızı kaldıramıyoruz. Öyle bir diyalog yaşandı ki içimizdeki durumdan ve bulunulan ortamdan dolayı özellikle sinirimizden güldük. Devrem bana “Enes senin g.tün biraz büyük, arkana yaslandım” dedi. Cuk diye saniyesinde “Kendi g.tüne güvenmiyorsan burada ne işin var?” dedim. Sinirlerimiz öyle bozuldu ki rahat üç dört dakika güldük. Sabah 7’de bitti çatışma. Şükür ki kimseye bir şey olmamıştı o gece. 2017’den bugüne kadar psikolojik olarak ayakta kalmaya çok çalıştım. Biraz psikolojim bozulsa da ayakta kalabilmeyi kısmen başardım. Nereden nereye... Annemin yemeklerine şöyle böyle olsun derken savaş ortamında buldum kendimi. Düşmana görülmeden ben onu gördüm, ölmeden döndüm. Tercihlerimden, yaşadıklarımdan pişman mıyım? ASLA. Bütün her şeyi bilinçli ve kararlı bir şekilde ben istedim, ben tercih ettim. Hiçbir şeyden pişman değilim. İyi ki de yapmışım. Bir sonraki yazımda Suriye halkını, Suriye topraklarını anlatmaya çalışacağım. İnanın dışarıdan göründüğü, tahmin ettiğiniz gibi değil hiçbir şey. Hoşça kalın.