Deli Olan Kim?  

Başrollerini Jack Nicholson (Randle Patrick McMurphy) ve Louise Fletcher (Hemşire Mildred Ratched)’ın paylaştığı Miloš Forman’ın “One Flew Over the Cuckoo's Nest (Guguk Kuşu)” adlı 1975 yapımı başyapıtı, aynı sene 5 dalda Oscar kazanmayı başarmıştır.  


Jack Nicholson’ın canlandırdığı McMurphy karakteri otorite karşıtı, başına buyruk biridir. Toplum kurallarına karşı tavır ve davranışlarından dolayı (sarhoşluk, kavga etme vb.) sık sık ceza almış ve tutuklanmıştır. Bir gün ergin olmayan bir kızla beraber olduğu için hapis cezası alır. Bulunduğu hapishanedeki düzeni karıştıran, birçok olaya karışan McMurphy, hapishane yönetimi tarafından “deli” damgası yer. McMurphy, akıl hastanesinin cezaevinden çok daha eğlenceli olacağını ve aynı zamanda hastaneden kaçmanın hapishaneden kaçmaktan daha kolay olacağını düşünür ve bu karar kendisi için bir ödül niteliği taşır. Fakat akıl hastanesinde işler, kuracağı bağlar nedeniyle umduğu gibi gitmez. 

Akıl hastanesine sevk edilen McMurphy, hastanenin müdürüne götürülür. Müdür ona şu zamana dek karıştığı işleri anlatır, sıralar. Randle bunları inkar etmez. Hatta cinsel birliktelik yaşadığı 15 yaşındaki çocuğu apaçık anlatır. Müdür, konuşmanın başından sonuna dek Randle’a kendisine deli olup olmadığını takip edeceklerini söyler, hissettirir ve Randle McMurphy diğer hastaların arasına katılmak için koğuşa götürülür. 


Bu koğuşta hastalar “iyileştirilebilir” ve “iyileştirilemez” olarak ikiye ayrılır. Randle, koğuşa ilk girdiğinde uzun boylu, yapılı bir hasta ile konuşmaya çalışır. Diğer hastalar Randle’ın konuşmaya çalıştığı kişinin sağır, dilsiz ve ahmak olduğunu söyler. Fakat ismi “Şef” olan bu hasta koğuştaki hastalardan ve hemşirelerden kendini korumak için sağır ve dilsiz taklidi yapıyordur. Kendisine bu tür bir savunma mekanizması geliştiren Şef, filmin ilerleyen kısımlarında Randle ile kurduğu bağ sayesinde “kendini buluyor” ve Randle ile konuşabiliyor. Hastanedeki ilk günlerinde hastalarla kağıt oyunları oynayan McMurphy, onların sigaralarını, paralarını kumar yoluyla ellerinden alıyordur.


Akıllı Olan Deliler ve Deliler

Koğuşta her gün hastalara belirli saatlerde koğuşun tüm alanlarını gözetleyebilecek bir konumda bulunan (Panoptikon) hemşire odasından “ilaç zamanı” duyuruları yapılır. Bu odanın bulunduğu konum tüm hastaları gözlemleme noktasında önemlidir. Böylece hastalar devamlı izlendiğinin bilincinde olurlar. Bu da onların iyileşmelerinden çok kötüye gitmelerine yol açar. Hasta olduklarına inanan kişiler otoriteye göre daima “hasta” kalırlar. Hastalar her gün sıra halinde gelir ve hemşirelerin onlara verdiği ilaçları içip alanlarına dönerler. Sıra McMurphy’e gelir. Kendisi ilaçları içmeyeceğini söyler. Hemşire Ratched, ilaçlarını yutmazsa başka yollardan ilacı vermelerinin gerekeceğini söyler ve McMurphy ilacı içmiş gibi yapar ancak dilinin altına saklayarak oyun masasına döner. Dilinin altına sakladığı ilacı gösteren McMurphy, diğer hastalar tarafından yaptığı şakalarla, argo konuşmalarıyla ve otorite karşısındaki bu tavrından dolayı ilgi ve sempatiyle karşılanır.


Ratched, her gün grup toplantısı düzenler ve hastaların sorunlarını, onları diğer hastaların da bulunduğu ortamda, katılımlarıyla sorgular ve anlatmalarını ister. Bir grup toplantısında McMurphy o hafta düzenlenecek olan beyzbol şampiyonluk serisini izlemek istediğini söyler. Ratched ise buna izin vermesinin genel hastane kurallarına aykırı olduğunu ve birçok hastanın bu düzene yeni alıştığını söyleyerek karşılık verir. Ama toplantı sonunda bunun oylamayla karar verilmesine müsaade eder. Fakat McMurphy bu oylamada yalnız kalır. Bu durum da diğer hastaların düzene ve Ratched’ın otoriter kurallarına uyum içinde ve alışmış olduğunu gösterir. 


Koğuşa katıldığı günden beri diğer hastaları da kendisi gibi özgür ruhlu kılmaya ve kendisi fark etmese de onları “iyileştirmeye” çalışan Randle McMurphy, bu grup toplantısından hemen sonra soyunma-giyinme odası gibi kullanılan odada hastalar masa oyunu oynarken kendi aralarında çıkarttıkları tartışma sonrası tüm grup üyelerini su ile ıslatır. Ardından basınçlı, büyük, mermer musluğu sökebileceğini ve camı kırıp kaçabileceklerini söyleyip iddia açar. Grup üyeleri inançları zayıf olduğundan bahse “25 dolar” gibi meblağları ortaya koyarak katılırlar. Randle musluğu var gücüyle uğraşsa da sökemez. Fakat çok önemli bir cümle kurar:

”En azından denedim.”       

                          

Ratched, ertesi gün olduğunda tekrar bir grup toplantısı düzenler. Katılan hastalar arasından Billy Bibbit’i sorgulamaya başlar. Billy, öz güven eksikliğinden dolayı kekeme olan, silik bir karakterdir. Hemşire Ratched, ona buraya gelmeden önceki kız arkadaşı hakkında sorular sormaya ve onu baskılamaya başlar. Cheswick elini kaldırır ve hemşireden söz hakkı alır. Hemşireye, “Billy cevap vermek istemiyorsa neden ona baskı yapıyorsunuz? Neden başka konulara geçemiyoruz?” der. Hemşire ise bu toplantıların amacının “terapi” olduğunu hatırlatır. Ardından Cheswick dünkü toplantıda konuşulan beyzbol maçı seyretme konusunu tekrar açar ve bunun tedavisi için iyi olabileceğini, yeni bir şey yapmanın kendisini tazeleyeceğini öne sürer. 


Ratched, Cheswick’in bu söylediği ve McMurphy’nin baskısı karşısında duramayıp “grup içinde” yeni bir oylama yapmalarına müsaade ettiğini söyler. Grup 9 kişiden oluşur. Herkes elini kaldırmış ve oy vermiştir. Ratched kendilerinin dokuz kişi olduğunu ama koğuşta “iyileştirilemez” diye adlandırılan 9 hastanın daha bulunduğunu söyler ve oyların eşit olduğunu söyleyerek toplantıyı sonlandırdığını belirtir. Ratched’ın bu yaklaşımı toplumda demokrasi ve adaletin kötü yöneticiler tarafından ve kurnazca elde tutulduğuna bir gönderme ve eleştiri niteliği taşımaktadır. McMurphy hızlıca bir oy daha bulmak için yerinden kalkar ve birkaç kişiye gittikten sonra Şef’in yanına gider. McMurphy arkasını döndüğünde Şef de elini kaldırır ama Ratched toplantının sona erdiğini hatırlatıp kabul etmediğini söyler. Bu durum da Ratched’ın adalet(!) duygusunun hastane ve toplum kurallarıyla iç içe geçmesinin bir göstergesidir. Hastaların da bir araya gelmesi ve sosyal etkinin en yoğun olarak görülmeye başlaması en belirgin biçimde burada görülmüştür. Ratched’ın acımasız tavrı ve onları bir araya getirmemesi gerektiğine inanan tutumu, hastaları beyzbol izleme etkinliğinden alıkoymamıştır. Hastalar, televizyonun karşısında, sanki orada bir beyzbol maçı seyrediyormuşçasına, McMurphy’nin de anlatımıyla etkinliklerini gerçekleştirir ve otoriteye ilk karşı duruşlarını böylece sergilerler. Otoritesinin zedelendiğini düşünen hemşire Ratched duruma müdahale ederek onlara durmaları gerektiğini söylemiştir. 


McMurphy’nin bu akıllı eylemi hastane yönetimi tarafından dikkat çekmiş ve müdür onu odasına getirtmiştir. McMurphy, müdürün odasına gittiğinde müdür onun deliliğini sorgulamıştır. McMurphy ise deli olduğuna inanmaları için (deli taklidi yaparak) deli gibi mi davranması gerektiğini sorar. Bu durum ise tam olarak toplum tarafından kabul edilmiş “deli” algısına eleştiri niteliği taşımaktadır.


İlk Delilik

Hastalar için avlu saati geldiğinde McMurphy, Şef’in yanına gider ve onun fiziksel avantajlarını kullanarak tel örgünün ardına atlayıp servisin şoför koltuğuna oturur. Kapı açılıp tüm hastalar servise bindiğinde şoför ve hasta bakıcıları atlatıp servisin kapısını kapatır ve McMurphy, hastaları büyük bir heyecana sürükler. Bu durum ise McMurphy’nin diğer hastalara, kendi içinde var olan özgürlüğe kavuşmayı ve bunun için çabalamak gerektiğini aşılaması bakımından önemlidir. McMurphy, servisi bir sokağa sokar, arkadaşı Candy’yi de araca alır ve bir tekne iskelesine giderler. Balık tutmak için açılacak olan McMurphy ve müridleri tekneye yerleşirler. Tekne kiralama işiyle uğraşan görevli gelip de kendilerinin kim olduğunu sorduğunda McMurphy’nin arkadaşlarını akıl hastanesindeki doktorlar olarak tanıtması ise gerçek akıllı ve gerçek delinin kim olduğunu sorgulatır cinstendir.


Dönüşlerinde akıl hastanesine geri götürüleceklerini bilen hastaların bazılarını çıktıkları yolculukta daha da iyi tanımaya başlıyoruz. Öz güven eksikliği yaşayan Billy’nin balık tutma sırasında Candy’ye yaklaşması ve onun saçlarına, gözlerine iltifat ediyor olması onun cinsel duygu eksikliğini ve toplum içinde utanç duygusuyla yaşıyor olduğunu bizlere sunuyor diyebiliriz. Teknenin ve ekibin dümenindeki McMurphy’nin grup içindeki liderliğini de bu tekne gezisi gözler önüne seriyor. Lider McMurphy bir ara dümeni aslında çok da idare yeteneği olmayan, olan biteni kolayca kabullenen Cheswick’e bırakır. Niyeti ona bir şeyleri başarabileceğini göstermektir. Aynı zamanda ekipteki tüm hastaların McMurphy’nin sözlerine uyuyor olması grup içindeki ilişkinin özdeşleşmiş ve içselleştirilmiş olduğunu da gözler önüne seriyor. Yokluklarından paniğe kapılan hastane yönetimi ve otorite, kıyıda teknenin dönüşünü beklemektedir. Tekne limana yanaşır ve hastalar ait oldukları yere(!) dönerler. Hastalara, yapmayı hiç hayal edemeyecekleri bir şeyi yaşatan McMurphy istediğine ulaşmıştır.


Kaçış Planı

Otoritesi sarsılan hastane yönetimi McMurphy’nin hastaneden gönderilmesini düşünürken Ratched, zedelenen otoritesini onarmak için McMurphy’nin koğuşunda kalmasını istediğini belirtir ve McMurphy koğuşta kalır. Yeni bir grup toplantısı yapıldığı zaman McMurphy, çoğu hastanın orada gönüllü olarak bulunduğunu öğrenir. Bu durumu ise şöyle yorumlayabiliriz:

Sokakta, caddelerde, günlük yaşantılarda toplumdan farklı kişisel özellikler ve beğenilere sahip olan “hastane misafirleri” dışarı çıkıp yargılanmaktansa hastanede güvende olmayı tercih ediyorlar. Oysa bu bir tercih değildir. Kendini topluma hazır hissetmeme ve “öteki” olmaktan korkma halidir. McMurphy’nin söyleyeceği söz bu söylediklerimi karşılar niteliktedir. McMurphy, bu toplantı sırasında şunu söyler:

“Siz deli değilsiniz. Sokaklarda gezen ortalama kişilerden daha deli değilsiniz!”


Ratched konuyu değiştirir ve Cheswick’e söz verir. Cheswick, sigaralarının neden saklandığını ısrarla sorar ve sinirlenmeye başlar. McMurphy, önemli olan şeyin sigara olmadığını vurgular ve hemşire odasının camını kırarak bir karton sigarayı Cheswick’e verir ve büyük bir kargaşa çıkar. Hasta bakıcılardan Washington, Cheswick’i götürmeye çalışırken McMurphy müdahale eder ve Washington’a yumruk atar. Karşılık veren Washington’a saldıran Şef, kargaşanın büyümesine yol açar. McMurphy, Cheswick ve Şef müdahale edilmek üzere bir başka bölüme götürülürler. Hastalar odaya sırayla alınır. Müdahale için direnen ama ilk giden Cheswick olur. Şef ile McMurphy yalnız kalır ve McMurphy, Şef’e sakız ikram eder. Şef ilk kez McMurphy’ye teşekkür ederek konuşur. Ve sırrını onunla paylaşır. Elektroşok verilen hastalar koğuşa gönderilirler.


McMurphy koğuşa geldiğinde bir grup toplantısı daha yapılıyordur. McMurphy tüm sempatikliğiyle koğuşa dönmüş, deli taklidi yapıyordur. Bu toplantı sıradan geçer ve sorunsuz şekilde biter. Akşam olmuştur. Hemşire Ratched ile Turkle nöbet değişimi yapar. Bu nöbet değişimi sırasında fırsat bulan McMurphy hemşire odasına girer ve Candy ile diğer kız arkadaşına telefon açar. Onlara araba ve içki bulup hastaneye gelmelerini söyler. Kızların gelişini koğuşun penceresinden bakıp bekleyen McMurphy, Turkle’ı yanına çağırır ve ona para, alkol ve kızlardan birini teklif edip camı açmasını söyler. Turkle kabul eder ve kızlar içeri girer. Turkle’ı iyi analiz eden McMurphy kaçış planını tıkır tıkır işletmeye başlamıştır.


Otoriter kuralların en sıkı uygulandığı yerlerde bile kişisel zaafların zaman zaman ön plana çıkabildiğini, bu da yöneticilerin ve yönetimin yıkılabilirliğini gösteriyor diyebiliriz. Turkle ile kızı bir odada yalnız bırakan McMurphy, Candy ile tüm koğuşu “ilaç saati” diye uyandırır ve içki servisi yapar. Bu esnada Turkle gelir. Çünkü hastanenin diğer çalışanları tarafından gözlem saati gelmiştir. Durumu kotarmaya çalışan Turkle, hastalarla iş birliği yapmak zorunda kalarak diğer hastaları gözetlemeciden saklar. Turkle içkinin etkisiyle uyuyakaldığında McMurphy kaçmak için toparlanıyordur. Billy, McMurphy’den kopmak istemiyordur ve “Buradan çıktığımda yanınıza gelebilir miyim?” diye sorar. McMurphy ona, “Neden şimdi gelmiyorsun?” diye sorduğu zaman Billy hazır olmadığını söyler. “Geldiğimde Candy de orada olacak mı?” diye soran Billy’ye McMurphy şimdi gelmesi için ısrar eder. Fakat Billy çekinmeye devam eder. Bunun üzerine McMurphy, Billy’yi hemen şimdi Candy ile yakınlaşmaya ikna etmeye çalışır. Onu zorla bir odaya götürtür ve Candy’yi oraya yollayarak birlikte olmalarını sağlar. Onları beklerken McMurphy de diğer hastalar gibi uyuyakalır ve kaçamaz. 


Delirmek ve Guguk Kuşu

Ertesi sabah görevlilerin gelmesi ve hastane rutininin başlamasıyla bir önceki akşam olanlar gün yüzüne çıkar. Koğuş penceresinin açık, Turkle’ın baygın olduğunu gören Hemşire Ratched tüm hastaların yerinde olup olmadığını diğer hasta bakıcılara aratır. Tek eksik isim Billy’dir…


Candy ile ilişkiye giren Billy’yi bulan hasta bakıcılar onu Ratched’ın karşısına getirir. Billy geldiğinde diğer hastalar tarafından alkışlanır ve onun kekemeliğinin geçtiğini görürüz. Öz güven problemlerinden dolayı konuşamayan Billy, Candy ile yaşadıklarından sonra ve diğer insanlar tarafından onore edildiğinden gururludur ve kekemeliği geçmiş, kendisine güveni yerine gelmiştir. Bu noktada hemşire Ratched, Billy’ye, Billy’nin zayıf noktalarına (annesi) yönelik baskıcı tehditlerinden sonra Billy’nin kekemeliği ve korkuları geri gelmiştir. Bu anın etkisiyle McMurphy’yi ele veren Billy intihar etmiş ve kendisine de “aklına” da son vermiştir. Bu sahneyi açıklamak gerekirse:

Akıllı insanlar tarafından aklî sağlığı yerinde olmayan insanlara uygulanan, belirli çerçeveler içindeki kuralların dışına çıkan hasta Billy, kendi tedavisini bir kadın bedeninde bulmuştur. Kekemeliğinin geçmesini dahi önemsemeyen otoriter yönetimin sembolü hemşire Ratched, Billy’ye, yaptığı kural dışı eylemin ayıbını söylemek ve onu annesiyle tehdit etmekten başka bir şey yapmayarak kuralların ne kadar insanlık dışı ve belirli kalıplar içinde olduğunu kanıtlar niteliktedir. 


Billy’nin intihar ettiğini duyan McMurphy camın kenarında hala kaçma şansı bulunuyorken içerde olmayı seçer ve hemşire Ratched’a saldırır, onu boğmaya çalışır. Son anda yetişen Washington, Ratched’ı kurtarır ve Randle McMurphy oradan uzaklaştırılır. Hastane yönetiminin bu olaylara çözümü(!) McMurphy’e elektroşok verilmesi olur. Akıllı bir adamın aklını “eritmeyi” başaran hastanenin tedavi yöntemi, toplumun ahlaki kurallarının yıprattığı demokratik yapıyı[1]sembolize eder de diyebiliriz. 


Bir süre başka bir koğuşta tutulan McMurphy’nin kendi koğuşuna indiğinde tek yetisi nefes alıp vermekten ibarettir. Kızılderili Şef onun bu “tutsak” haline dayanamaz ve kendi inançlarınca onu özgürlüğe kavuşturarak boğar. Filmin serim kısmında McMurphy’yi musluğu sökmeye çalıştığı sahnede görmüştük; Şef aynı musluğu söker ve camı kırarak guguk kuşlarının yuvadan uçmasını, ilk uçuşu kendisi yaparak sağlar. 


Bir metafor olarak kullanılan guguk kuşu, doğada kendi yumurtalarını başka bir dişi kuşun yumurtalarının yanına bırakır. Bunun için seçtiği yuvayı uzun süre gözetlemesi gereklidir. Yuvanın sahibi olan kuş uzaklaşınca kendi yumurtasını başka bir dişi kuşun yumurtalarının yanına bırakır ve orada bulunan başka bir yumurtayı durumun fark edilmesini önlemek amacıyla yok eder.[2]


McMurphy-Otorite, Otorite-McMurphy arasındaki bu çatışma filmin her anında akıllara kazınır ve deliliğin “akıllı” olanlar tarafından acımasız kurallar ve bayağı tanılardan ibaret olduğunu gözler önüne serer. Tarih boyunca akıl sağlığı yerinde olmayan insanlara birçok farklı uygulamalar ve yakıştırmalar yapılmıştır (sirklerde oynatma, tanrının lanetli kulu, öldürme). 1975 Yılında Miloš Forman’ın psikolojik ve sosyolojik deneyi olan “Guguk Kuşu” bizlere yüzyılların hiçbir şeyi değiştiremediğini, öteki olana, bizden olmayana yüklediğimiz norm ve yaptırımların bir hiç uğruna olduğunu ve kibrimizden doğan acımasızlıklarımızın utancını yüzlerimize çarpıyor.



Referanslar:

[1] https://www.filmloverss.com/guguk-kusu/ “Toplumun ahlaki kurallarının yıprattığı demokratik yapı” yorumu buradan alıntılanmıştır.

[2] https://cinemartsy.blogspot.com/2017/02/guguk-kusu-film-incelemesi-ve-ozeti.html Guguk kuşlarının özellikleri bu metinden alıntılanmıştır.