kalbindeki şark meselini ellerimle çözecektim
seni tutup kollarından hicaz’a götürecektim
belimi büken, saçımı ağartan bu tutsaklığın hesabını
beni hür yaratana
biliyorum veremeyecektim.
kalplerimiz arasına bakırdan bir duvar örecekti zülkarneyn
çare yoktu kıyameti bekleyecektim
sen ve ben o gün anlaşsaydık
o gün anlaşmak diye bir yer olsaydı ikimiz için
şeytanı çaresiz, eli boş döndürecektik
kabahatim suskun özrümün yanında
bu özür bir bana helaldir, onu ben alıyorum
çünkü ben ortada yalnız, bir kalp görebiliyorum
çünkü avucumdaki yaşam çizgilerinin silikleştiğini
ancak seninkilerin derinliğinde fark ediyorum.
özrü kendimden ben diliyorum diye
kalbimde ağır bir yenilgi var diye
sanma sen yazılacaksın zulüm görmüşler defterine
sen başkaca bir hikayeydin her zaman, bunu unuttun
unuttun kalbinle sol yumruğunun bir kılındığını
şimdi istikametin kalpten kalbe olduğunu unut
şarkı unut bu şiiri unut
bu şiirin medine’de yazıldığını
aşkın bir tek burada anlatıldığını unut
seninle ilgili daha konuşmayacağım
çoktan yazıldı güle ve bülbüle dair ne varsa
ferhat değilim, dağa çıkıp bağırmayacağım
bana çare bırakmadın
şiirden başka
Mehmet Ümit Kılınç
2022-12-22T14:57:57+03:00Kaleminize sağlık.
Melis Yüksel
2022-12-21T22:54:56+03:00sevdim bu şiiri, sonlarına doğru daha akıcıydı, tebrikler<3