Mevsim hazandı, hava yağmurluydu

Kaldırımlar ıslaktı, saçaklar ağlıyordu

Eskimiş bir şemsiyenin altına sığınmıştı

İhtiyar bir gül satıcısı

Kurumuş güller satıyordu

Marketlerde geçmeyecek bir para birimiyle

Destesine 50 tebessüm istiyordu

Önce şaşırıyor, sonra gülüyordum

Sonra o da gülüyordu

Gülünce derinleşiyordu yüzündeki çizgiler

Ve görüyordum

Yeni güller kuruyordu

Gül/ü/şen çizgilerimizde…