İnançsızlık buhranının ortasında, baharı dalda görmek ister insan. Bu satırlar da seni özlememin fiyakalı makbuzudur, işte öyle bir iman. Seç beğen ağla ama ben şimdi uyuyayım Safiye, gün ola devran döne. Bir uğultudur başlar aklımın magmasında katman katman, sen çınardaki görünmez meyve, aşk dört mevsim esintidir bir ağaç gölgesinde. Sen de işte öyle bir fırtına! Ben şimdi uyuyayım Safiye, yarın ola hayrola. Bir kaplumbağa, bir salyangoz korumacılığı bakışlarında, bilemiyoruz, aşk belki de kabuğuna çekilmektir. Renk cümbüşünü kırdılar yıllarca, belki onun bulanıklığı bu. Sevmek belki de kapı aralığından bir tuvale bakmaktır. Ben şimdi uyuyayım Safiye, kim öle kim kala. Hayat boğulmuş bir urgandır, ne malum. Ben öle sen kala, yarın ola hayrola, gün ola devran döne Safiye, yarınlar yoktur ama.