Bu sabah gözlerimi erken açtıran güneş ışığı mıydı? Uzaklardan bir bebeğin ağlayışı? Bilmediğim bir ülkede uçmayı başaramamış kuşun huzursuzluğu? Her neyse. Şimdi bir kedinin ölümü günümü ikiye bölüyor. Bir kelebek kanatlanıyor başka yerde sabah yeniden başlıyor. Odamdaki saatle uğraşıyorum saatlerce. Ya geçse diyorum zaman ya da dursa, karar verse. Bu güneş ışığı uyuyacağımı nereden anlıyor? Bir gün daha bitmiş, bir şiir okuyamadan, çiçekleri sulayamadan, düşüncelerimin birini bile yakalayamadan. Ama olsun, alıştım ya! Ben alıştım buna! Bazen düşüncelerimi yakalayamıyorum, bazen bazılarını kovalayarak kaçırıyorum. Apaçık.