Zaman neleri değiştirirdi? Bir mum hiç güneşe döner mi?


Farkındayım nelerin aldığını geçen saniyelerin, benim için çok dert değil. Sorsan hep sitemlidir hayata, fazla dertlidir. Yaşanacak olayların yaşanmamasını isteyerek içinde yaşardı. Yansıtmazdı içindekileri. Anlayıp anlayamadığımı da karar veremediğim bir süreçteyim. İçinde bir şeylerin alevi vardı. Ama bütün yük sürekli başına kalırdı. Kalan yükün de farkında olmayan bir safsataydı sadece.


İnanmazdı ona inandığıma, ruhlara güvenirdi. Özellikle kendi ruhuna, bilirdim içinden geçenleri. Amma meraklıydı hiç duramazdı. Eskiden de böyleydi çok güvenmiştim kendime “Ruhu ben beslerim.” diyerek. O da bana güvenmişti. Beslenmeye ruhuna mı, besleyemeyen bana mı kızayım? Ama kendimden emindim.


Gözümü hislerim kaplamış normalliğe doğru yanılmışım içimdekilerin kaosuna doğru kayıp ve binbir düşünceyle süzülürdüm. Sessiz kalmamı söylerdi. ‘Konuş ama sesin çok duyulmasın.’ diye sitem ederdi. Konuşmamı hazmedemezdi? ‘Sus ve beni besle.’ diye yalvarırmışçasına yaşardı. Sorsan hep o haklıydı.


Dünyanın yükü değildi omuzlarında kendini yük bilirdi. Güzeldi bir o kadar da unuttururdu kafamdakileri. Hep de unutmamı isterdi. Söylemlerime kulaklarını tıkardı sessiz kalmamı hep isterdi. Kelimelerimle besleyeceğimi düşündüğüm ruh beni dinlemekten vazgeçti.

İlk başta o da farkında değildi. Ben de sadece dinler ve gülümserdim. Sessizleştik, kelimelerim artık duyulmuyordu sanki bunun farkında olmak da istemiyordu. ‘Normaldir’ diyerek susturulmaya alışmış sesimi artık kendim susturuyordum.


Sabır artık sevgimden daha güçlüydü. O zaman ben de düşündüm. Sustuğum ve sabrettiğim günler hatırına daha sessizleşmek istedim. Bazen sessizlik çok şey anlatırdı insana diye…


Ama belki de güya bendendir omuzlarındaki yükleri.

Ben de tüy olmayı seçtim.

Süzülmenin vaktidir ey rüzgar saçlarımda.

Bir mum ışığını güneş ile kıyaslamamalıydım.

Kendini düşünerek kendinden başka dostu yoktu onun. Biçare olmuştum benliğim ile sen olmamı bilerek.

Sözlerde bıraktığı yaşanmışlıkları hayatta kolaylıklar dilesin.

Sen anlamazsın benim ne kurduğum cümleyi ne de beni.

Ben de artık anlaşılmamayı seçtim.

Ben kalkar çayı demlerim.