bir kez daha gidiyorsun
artık aynı kişi değilim
dökülmüyor bu defa gözyaşım aynı vedaya
dünya bir kez döndü ve ben
yolda çok kez kendimi kaybettim
ufukta bir güneş görmüştüm o sabah
bir daha doğmayacağını yüreğimde bildim
usulca ölüme razı gelişini izledim o otel odasında
adım adım ilerleyişini, kartları irdeleyişini, kaderini yazmanı
soğukça
üstelik aynı güneş, bir daha hiç ısıtmadı tenimi
her gün doğsa dahi
onu bir daha hiç görmedim
bizzat yok olmaya mahkumdu uçağına çarpan dalgalar
bunu hep bildim
kayalıklardan seyrettim ufka varışını üstelik
kendimi kaybettim geceyarısı taksilerinde, kadehin dibinde, bir yabancının alaycı ellerinde
keşke, dedim o kış, karlar yere ilk değdiğinde
keşke varabilseydim düğümlerine
çözemesem de koparırdım onları belki
bu özümü kanatmak anlamına gelse de
sarıldığında hissettim bana, ta derinlerimde
dokunduğum ten, okşadığımla bir değil
bu kollar, bu eller, bu parmaklar
tut(un)mak için dünyayı ikiye ayırdıklarım değil
bu ruhsuz öpücük için paramparça etmedim ben kendimi
geri dönen bu yabancıyı hak etmedim
bir kez daha gidiyorsun, sözlerin dudaklarımda
artık aynı kişi değilim
bir gecede değişir bazı şeyler, sarsılır gerçek bildiklerin
bir yıl pek çok şeyi değiştirir pekala, özellikle kalmaya sebebin yoksa
hevesliysen gitmeye, bambaşka gündoğumlarına
ikimiz için bu sözlerim, seni uğurlarken fısıldıyorum
dünya bir kez döndü ve ben
bugün ağlamayı reddediyorum bir yabancıya
Meriç Koç
2022-08-29T12:19:00+03:00Güzeldi. Şiirden ziyade günlük havası verdi bana. :)