Tam olarak ne zaman korku bulaşmıştı bu aşka? Artık sadece güzel duyguları hissedemeyecek kadar başı belaya girmişti çünkü. Zaten bunun olacağının farkındaydı ve aslında uzun zamandır bunun kederini yaşıyordu. İşte olan olmuştu. Karşısında çok sevdiği o güzel adam duruyordu. Ona adam gibi geliyordu ama aslında çocuktu. Hamileliği duyduğundan beri tek kelime etmemişti ve oluk oluk terliyordu. Uzaklara bakıyor aradaki sessiz uçurumu besliyordu. Neşe bir söz bekliyordu. Sevinen ya da üzülen bir adamdan çok içini gördüğü şeffaf bir adam bekliyordu. Çünkü en sarılmak istediği yanıydı bu onun. 18 yaşında duygularının esiri olmuş ve bir hata yapmıştı. Gerçi bir bebeğe hata demek onun için hiç kolay değildi. Ancak buna hazır da değildi. Birkaç ay sonra minicik bir canlıya annelik edebilecek kadar büyümemişti daha. Üstelik ailesi bu duruma ne diyecekti? Yaşayacakları hayal kırıklığını düşününce karnına ağrılar giriyordu. Çok derin bir kuyudaydı. Bir karar vermeliydi. Hayatının iplerini tekrar eline almak için bir şeyler yapmalıydı. Evet istenmeyen birçok şey yaşanmış ve onu bu zorluğun ortasına getirmişti. Üstelik bunların hiçbirini yalnız yapmasa da şu an yalnızdı. Olayın vahametinden kendi hislerini bile duyamıyordu. Ama en çok istediği şey güvendi. Her ne olursa olsun yanındayım diyen bir insan güveni.