Uzun zamandır öylece duruyorum. Şimdilerde nereden geldiklerini ve nereye gittiklerini bilmediğim, bazen bana ait olup olmadıklarını dahi sorgulamadığım duygulara ev sahipliği yapıyorum. Özledim mösyö, bir duygunun ağırlığından kendime pay biçip, yaşama kabiliyetimi. Bizi hayata bağlayan tek şey yarının getireceği mutluluk değilmiş yavrucuğum. Bir sevinin özleminde çektiğimiz ıstırap ve beklenenin her gelmeyişinde yeni bir umutla hayata tutunuşumuzmuş. Öyle bir tutunuş ki bu, yaşamak arzusunu da beraberinde getirirmiş. Dört elle sarılırmışsın hayata, bir umut insanın yaşamak inancını diri tutmaya yetermiş. Derdim sırf mutluluk değil mösyö, pençelerimi kanatarak tuttuğum şu yorgun hayatımın yakasını bıraktığımı hissediyorum. Fütursuzca oradan oraya savruluyor, geleceği göremediğim gibi, önümü görme kabiliyetimi de yavaş yavaş yitiriyorum. Yeniden bir şeylere inanmak, bir duyguyu yürekten sahiplenmek, sadece getireceği mutluluğu değil, acılarını da hoşgörüyle karşılamak istiyorum. Yeniden yaşadığımı hissetmek istiyorum aziz dostum.