İlk olarak yazardan bahsetmek istiyorum. 19. yüzyılda doğmuş bir kadın yazardan bahsediyoruz. Daha önceden Türk Edebiyatı'ndan bu dönemde bulunan başka bir kadın yazarın kitabını okumuştum. Yazarın adı Fatma Aliye Hanım'dır. Refet kitabında da hasta bir kız vardı ve bu kitapta da hastalığı olan Fikret adında genç bir kızın mücadelesi söz konusudur. Her iki kitapta da bulunduğum duygu ortamlarına geçişim hızlıydı. Birden hüzünlü odadan yasak aşkı önleme mücadelesinde verilmiş fedakarlığı gururlu bir izlenimle okumaya devam ettim. Yazarın da evliliğinde bu kitabı eşi tarafından yazmak için kısıtlamasında bulunduğu dönemde yazmış. Kitabın adına baktığım da "Evrak-ı Metrukesi" tabirini gördüğümde kitabın Türkçesi bana ağır geleceğini düşünerek çok önceden okumayı ertelemiştim ama ön yargımı kırdıktan sonra böyle düşündüğüm için pişman oldum. Türk dilinin bu eserde olduğu zenginliğini bir kez daha görmüş bulunmaktayım (her iki kadın yazardan). Kitabın içeriğinden bahsetmekle incelememi sonlandırmayı düşünüyorum. Kitapta Fikret adında kız karakter hastalığından dolayı Doktor Nejat ile tanışır. Bu tanışmanın ardından birbirlerini gördükten itibaren birbirlerine olan aşkları yasak aşk olarak devam eder. Fikret bu yasak aşkın imkansızlığından dolayı yapmış olduğu fedakarlıkla yaşamına devam etmesindeki mücadelesine yazmış olduğu günlüklerle bende bir okur olarak şahit oldum.
Güzide Sabri Aygün - Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi
Yayınlandı