Şiirimi yine kessin kuş sesleri,
İstiyorum bunu böylece.
Çatılarda bir kaç tıkırtı
Ve ağacın onu kucaklayan dalları
Bu ağaçlar tek dallardan oluşmaktadır,
Son baharları.
Yağmurların yollardan kazıyarak sildiği adımlar,
-zaten kalmak için çabalamadılar.
Bu sıralar gök hiddetli,
Topraklar kederli mi kederli...
Bir toprak suya doydu mu
Niye mutsuz ola ki
Çeper kuşları
Böyle derdi annem.
Güzel sesli çeper kuşları
Şiirimi bıraktım sırf sizi dinlemek için.
İnsan tüm seslerden kaçıp
-niye birine sığınmak istesin ki
Dağlarda her zaman güçlü değildir.
Mutlaka vardır bir sisi
Karlar eridi mi hele, çıplak kaldım diye üzülür geceleri.
Hey yabancı kedi!
Kime sığınılır tabiattan başka.
Sağanakta ıslanmaya bile razıyım
Yeterki atmasınlar bir çöp gibi
Kalabalıklara yüreğimi.
Çalkalayıp durmasınlar aklımı.
Bozmasınlar iklimimi.
Bilirsin iklimi bozuldu mu bir yerin.
Çiçekler açtığı zamanı unutur,
Karıncaların yuvaları şaşkına döner
Ağaçlar uykusundan uyanmaz,
Rüyalar gelebilir içli.
Yağmurlar ıslattıkça toprağı,
Toprak kusabilir tüm olanları.
Çok yakın dağları düşünmeli
Asıl uzaklık ilk onların kaburgalarından kopmuştur.
Sonra uzak dağlar ortaya çıkar,
Onlar uzaktır zaten.
Sen baktıkça mesafe büyür.
Eğri büğrü çelimsiz bir ağaç olarak
Tüm bunlara şahit olmak
İnsanı küstürmemeli.
Çünkü uzaklıklar dağlarda başlasa bile,
Ayrılıklar mutlaka toprakla başlar.
Hem bu topraklar için hiçbir şart konmaz.
Rengi, kuruluğu, ıslaklığı, taşlı olup olmaması önemsizdir.
Ayrılıklar toprakla başlar.