seni içinde hapseden ne varsa

tutunmuş kalmış ruhunun eteklerine poşetlerce ağırlık

gözlerini bağlayan bir el mi bir kumaş mı

görüyorsun biliyorum bakma, aynalardaki sensin

bir saklı bahçe gibiyim karşında işte 

boylu boyunca 

gizli kalması gereken ne varsa oyum ben, bir sır

hayır beni kelimelerinle israf etme

bedeninle etrafa saçma

meydanlarda ilan etme, beni sus

sessizce bağırıyorum bak seni sana

dudaklarım kıvrıldığında anla işte gülümsüyorum 

nasıl öğretilir suyun üstünde yürümek bilmiyorum 

o kadar vaktim de yok

çabuk parmak uçlarında yürü oraya doğru 

benim seni görünmez yapan gök kubbemin altına

biraz bulanık görünüyor yüzün ağlıyor muyum

beni ağlatma