beyaz masa örtüsü, taştan bir zemin,
bağların arasından gök sızıyor,
şurda bir masa var, masada kır saçlı hayat dolu bir anne,
kıvırmışım gömleğin kollarını, saat yalnızca aksesuar,
mavi, rahatsız sandalyeye yaslanmışım,
sol dirseğim geride, bir yudum daha,
biraz mezeden götürüyorum, biraz iç çekiyorum sana,
karşımda sen,
arkada da işte böyle sanrılar yazdıran sımsıcak parça…