Sizin için bu çağı adı ne?
Hız çağı mı? Teknoloji çağı mı? Haz çağı mı? Yeniden "Hedonik" çağ mı? Narsizm çağı, Tüketim çağı... Saymakla bitmiyor bu çağın ismi. Sizin gördüğünüz çağ hangisi?
Peki bu çağın insanı neden bu kadar mutsuz? Mutsuzluk virüsü neden bu kadar yaygın? Popüler psikoloji mi, kişisel gelişim bombardımanı mı, magazinsel psikoloji mi insanları sürekli mutluluk arayışına itti? Bunca aşırı ben odaklılık, bunca bencillik, bunca kibir ve görkem sanrıları acaba başına öz kelimesi getirilerek pompalanan (öz sevgi, öz saygı, öz değer vb.) yanlış aktarımlarla mı gelişti? Yoksa insanların mutsuzlukla, kaygıyla, güvensizlikle baş edemeyip üstlendiği roller onları hasarlı kişilikler haline mi getirdi?
Bölüm bölüm ilerleyeceğim hasarlı kişilikler yayınlarımı Bubisanat ailesiyle ve değerli üyeleriyle paylaşmak istedim. Çünkü magazin tarafı çok baskın hale gelen narsizmin ne kadarı kişilik bozukluğu, ne kadarı hastalık, ne kadarı tercih, tüm soruları sırtımı psikoloji ve sosyoloji bilimine yaslayıp yanıtlamaya çalışıyorum.
Eleştirilerinizi, görüş ve önerilerinizi paylaşmanızdan, var ise sorularınızı iletmenizden memnuniyet duyacağım.
İlgi gösteren herkese iyi dinlemeler dilerim.
PARVEEN
2023-08-10T16:19:08+03:00🙏🏻Ben tşkr ederim sizde mutlu kalın :)
Cemal Muhsin Bulut
2023-08-10T10:54:09+03:00Sevgili @VARESTE değerli fikir ve düşüncelerinizi paylaştığınız için çok teşekkür ederim. Evet insanlar kendilerine mutluluğu çok görüyor olabilir. Mutluluktan korkmak tanımının karşılığı Çerofobi. Yine haklısınız bazı insanlar mutluluktan korkuyor da olabilir. Hasret ile ilgili ifade ettiğiniz cümlelerinizde de haklısınız. Ne kadar haklısınız farkında mısınız? Mutluluk virüsü konusunda minicik bir bilgi paylaşmak isterim, 2017 yılından itibaren özellikle toplum bilimcilerin üzerinde durduğu mutsuzluk virüsü var. BM mutluluk endeksi araştırmasında 115 ülke arasında 106. sıradayız. Memleketin % 82'si mutsuz. Elbette sosyo ekonomik ve hatta politik nedenler yüzünde bu rakamlar korkunç seviyede. Ama farkındalık çok önemli sevgili VARESTE... Gerçeklikle bağ kurmak zorundayız. Çok fazla tetikleyici var artık hayatımızda. Şöyle görün, böyle davran, böyle makyaj yap, şu sporu yap inanılmaz bir bombardıman altındayız ve psikososyal varlıklar olarak kendimize yönelik güveni yani özgüvenimizi kıyasla değerlendirmeye çok açığız. İşte bu bombardıman, teknoloji çağında insanın kendi gibi olmasını değil trendlerin akımların yönlendirdiği gibi olmasını dayatınca elde koskoca bir doyumsuzluk ve mutsuzluk kalıyor. İlginize ve yorumunuza çok çok teşekkür ederim. Olabildiğince "Mutlu Kalın" lütfen :)
PARVEEN
2023-08-09T19:22:53+03:00Fazla mutluluk belkide sebebi insanlar bu mutluluğu kendilerine çok da görüyor olabilir. Mutsuzluktan değil mutluluktan korkuyoruzdur belkide o yüzden hepimiz birlik olduk hep mutsuzluğumuzu konuşuyoruz kimse ne kadar mutlu oldugunla ilgilenmiyor çünkü ne kadar mutsuz oldugunla ilgileniyor ve biz artık bir ortamda yer alabilmek için mutsuz gbi mutsuzluk satyrz insanlara aslında bu yazıda öyle kimsenin dikkatini çekmezdi mutlulugu anltsaydnz böyle bir virüs var mutluluk virüsü vcdnzda ne kadar yaygın deseydiniz . Asıl sorun ne bende bilmiyorum sadece düşündüklerimi yazıyorum. Hasret kelimesini hayatımızdan çıkardık yada hasret neydi gerçkten hasret olduğumuz şeyleri düşünüp konuşmazsak neden mutlu olmadığımızıda bulamayabiliriz mesela sevgiye hasretim özgürlüğe hasretim samimiyete hasretim yanlış anlşmadan kabul görmeye hasretim hasret kelimesi bu konuda önemli olabilir. Güçlü bir akıntı bu engel olabileceğimiz bir durumda söz konusu değil. Bir yerde okumuştum insanın duyarlılığı kendine özgü bir şiddet yaratıyor. Ne çağı bu böyle demeyen neler oluyor demeyen herkes belkide mutlu biz neden mutsuzuz 🤦♀️