Hayatımın çerçevesiydi benim için, ben bu çerçeveden çıkamazdım diyordum, hep aynı güvenli ama sınırlı çerçeve... Hayallerimi süsleyen görmenin imkânsız olduğu şehirler vardı, ülkeler... Belki İstanbul belki Prag...

İskenderun hep aynıydı güzel, güvenli ama hep yerinde saydığım, hiç kötü bir şey yaşanmaz dediğim güzel memleket, güzel İskenderun... Güzel Hatay...

Keşke hep aynı kalsaydı... Ben de onunla kalabilseydim...

... Şimdi görmemin imkansız olduğunu düşündüğüm İstanbul'dayım ama hiç bir şey hissedemedim, her şey ama her şey anlamını yitirdi.

Bütün güzel şeyler, ilgi duyduğum her şey... Hayat bitti de hala nefes alıyormuşuz gibi hissetmek çok kötü...

Evet biz kurtulduk. Çocuklarım, ben, eşim, ailem...

Çok şükür ama sevinemedim...

Bizim ölenlerden farkımız yoktu ki onlar da bizim gibi yaşıyordu, bizim gibi insanlardı.

Ama artık yoklar, biz kurtulduk...

Peki kaderden, alın yazısından kaçabilir miyiz?

Hayır...

Dün Kadıköy'de gezmeye götürdüler de...

"Evet" dedim, "Şimdi bir masalın içine girdim sanki..." Evet onca şiir, kitap, öykü boşuna yazılmamış...

... Hayran kaldığım bir tablonun içindeydim sanki...

Kalbimdeki ağırlığa rağmen...

Peki şimdi nerede miyim...

Bir hastane odasında... kaderden kaçılmaz ama dua ediyorum oğlum iyi olsun diye...