yarım kalan her kitap benim,

hepsi bana hitap eder

ve sana dökülen gözyaşlarıma.

adı verilmemiş her çizgi

yetim kalmış her bir renk

bomboş bir tuvalin üstünde

bana miras bırakılır.

birkaç boya paleti nedir,

bir minik fırçasız?

adsıza ben veririm kendi ismimden

unuttururum her sanatkara

kendi elleriyle yapıkları her eseri.


herkesin üstüne düşen güneş,

sadece benim içimi ısıtınca

hatırlatır doğa çehreni.

yoldan her geçenin aklına takılan saçın

sadece benim ellerime dolanır.

gecenin en karanlık zamanlarında,

ay dedenin bile uyuduğu

sefanın kirpiklerinden süzüldüğü anlarda,

bütün yıldızlar seni bana gösterir.

ben de onların yoluna güvenirim,

alırım omzuma garibim bohçamı.

kırk gün kırk gece

sadece senin simanı görmek için.

gözlerimin göreceği,

en şanlı manzarayı seyretmek için.