her gün aynı rüyayı gören bir adamın

gerçeği neydi

her gece aynı kulübeyi bekleyen

etrafında bombalar patlarken

sigarasını yakıp dudakları arasına sıkıştıran

ellerini arkasında bağlayıp yol alan o adamın

gün ağarırken başını taşlara yasladığında gördüğü

o rüyanın gerçeği neydi

onu susuz çöllere atıp yürüten neydi

ona her yıl aynı şeyi diletip sonra o dileklerin ayağına taş bağlatıp

derin sulara attıran

geceleri kese kağıdında biraz badem biraz kabak çekirdeği alıp

sofra kurduran

karpuzları içeri taşımak yerine kasaların üstünde onu uyutan

onu bunca yıkıp üstünden geçen kamyonet neyin nesiydi

birini pamuklara saran hayat birine neden bunu yapardı

verilen bir karar bunca insanı nasıl ardından böyle sürükleyebilirdi

yapardı

seni beni gömer

üstüne iki çay söyletirdi...