hamlet'in sözlerini kanıtlar biçimde iç çekişlerim, bunalmışlıktan ziyade, bu heves yoksunluğumu bağdaştırabileceğim onlarca başlık... ve başlıkların ardındaki onca incelik... zaten ne ifade eder insan hayatına heves kırıntıları, ezilip gitmekten başka yararlar mı bir işe? ve belki kanatan onlardır insanların kalplerini, batıyorlardır bir çaba sarf etmeden, o yüzden söylemiştir belki hamlet, o yüzden yazmıştır belki shakespeare "her iç çekişte kalp bir damla kan kaybedermiş" diye. iç çekişler solup giden heveslerin istemsiz dışa vurumu değil midir zaten? arzu etmek kolay mıdır, düşlemek kandırmak mıdır kendini? cam kırıklarını bile isteye mi alır insan küçücük kalbine? yoksa düşünceler mi doğurur hevesleri? bu yüzden mi der shakespeare "öğret bana, nasıl unutulur düşünmek". öğrenebilmiş midir peki? insan öğrenebilir mi? düşünmesek nesnelerden ne ayırırdı bizi, bile isteye aldığımız camlar belki kanıtlıyordur benliğimizi... nesne olmayı yeğlemezsek tabii.