Malthus ile Ricardonun 'makine sorunu' (orijinal adıyla *the machinery question) tartışmasına da ufaktan değineceğim. Ricardo, Say Yasasını savunuyordu, her arz kendi talebini yaratır. Makineleşme ve üretkenlilk artışı da toplam üretimi artırır ve düşük fiyatlar talebi artırır. Refah artar. (Ricardo, Principles -1921) Fakat Malthus Ricardo’yu şu şekilde eleştiriyordu: Talebin sınırlı olduğu piyasalarda makineleşme (teknolojik gelişme) arz fazlası yaratır ve işsizlik artar. Malthusa göre makineleşme, örneğin lüks tüketim mallarında gerçekleşirse talep sınırlı olacağından (işçilerin tüketemeyeceği mallar) onlara bir faydası olmayacak ve lüks tüketim mallarının talebi sayıca az olan zengin kısım tarafından belli bir sınırda kalacak. Bu markette makineleşme (üretimde kullanılan teknolojinin gelişmesi mesela), sermayenin organik bileşimini (üretimde kullanılan kapital/işçi oranı) artıracağından işsiz kalan insanlar tüketim yapamayacak ve tam tersine toplam talep azalacak. Tabii Ricardo burada sadece Mısır marketinden (o dönemler için temel gıda gibi düşünebiliriz) bahsettiğini söylerek savunmasını yapmış.  Sermayenin organik bileşimi demişken Marx da zaten bu makineleşme süreci üretimde asıl sömürülen ve kar sağlanan kalem olan işçinin oranını azaltacağından, sonunda kapitalistin kar edemeyecek olmasından ve sistemin çökeceğinden bahsediyor. Bana sorarsanız arz mı talebi, talep mi arzı yaratır; kesin bir cevabı yok, ikisini maalesef teorik olarak bile bağımsız düşünmek zor. Soruya ancak arz ve talep esnekliği yönünden bakarsak bazı cevaplar bulabiliriz, tabii bu da her mal ve hizmet piyasası için değişken olacaktır.