Herkes uyur ve herkes uyurken oldukça masum gözükür. Hiç günah işlememiş gibi, hiç kalp kırmamış gibi. Asık suratlar, kızgın gözler, çatık kaşlar yoktur uykudaki yüzlerde. Pişkin pişkin bakmaz uyuyan insan, yalandan arzulamaz veya gülmez yüzüne. Uyurken herkes masum gözükür çünkü planlarına, kinlerine; tüm duygularına paydos edersin uyurken. Aşıklar birbirlerini en çok uyurken izlemeyi severler sanki. Çünkü en saf halde görürsün sevdiğini, en savunmasız ve en muhtaç halini. Herkes uyur. Herkes hayatının neredeyse üçte birini uyuyarak geçirir. Hayatının üçte birinde yalnızca içi boş bir bedensin. Duygularını, en derin tutkularını, fırtınalı kini, her şeyi bir kenara bırakmış bir et yığınısın. Ayağa kalkıp savaşmaya devam edemezsin uyurken. Düşünmeye devam edebilirsin ama tepki veremezsin.

Uyurken bir keş olamazsın. Uyurken bir alkolik değilsin. Uyurken birini öldüremezsin veya kendine zarar veremezsin. Uyurken sadece uyursun. Uyurken sadece bir mola verirsin. Hissettiğin ve yaşadığın, hayalini kurduğun veya korktuğun her şeye ara verirsin. Pes etmeye benzer bu yüzden uyku. Uyku bu yüzden dünyadan kopmaktır. Hala korkularınla yüzleşebilirsin uyurken. Hala hayallerini görebilirsin ama o başka bir dünyadır. Buraya ait değildir hiçbir fantezin.

Bu yüzden birini uyurken izlemek büyüleyicidir. Onu hiç tanımıyor gibi hissettirir. Bir kiralık katil bile birini uyurken öldürmesi gerektiğinde durup düşünür. Bir şeytan bile olsa uyurken günahsız gözükür. Bu çok korkutucudur.


Seni bir kez günahsız ve ihtirassız görmeyi çok isterdim. Hırslarından arınmış, derinliklerde kaybolmuş yüzüne tanık olmayı isterdim.

İyi geceler.