bakışların ne kadar kaçsa da benden,

hislerin ne kadar çok kapansa da içine,

dudakların ne kadar çok mühürlense de,

seni anlayabilmek saniyeleri kovalamaya benzer.


birkaç tutam saçın gizlediği, 

bir rüzgarın uğultusunu bırakıp gittiği,

sesinden duymayı defalarca bekledi,

seni seviyorum diyebilmeni bazen.


sigara külleri dağılınca etrafa,

kirletince dudaklarını ağır kokusuyla,

iki kelimeyi duyabilmek adına,

sana dakikalarca bakakalmak bazen.


yüreğimden geçeni dinlemeye korkarım,

cesareti senden almaya bakarım,

suskun dudakların aralanmayınca,

seni sevmeye bile çekinirim bazen.