kış çetin geçti 

gündüz yarattığım yüzlerle boğuştum geceleri

onlarca insanı öptüm, çok azına sarıldım

yalnız birini görünce hüngür hüngür ağladım 


kış çetin geçti 

omzumdaki ellerden şüpheye düştüm

sonra omzumdaki eller kayıp düştüler 

hem gitmeleri gerekti bir şiir olabilmek için

haklıydılar ben mutluluğu hiç şair yapmadım


kış çetin geçti 

bir yerlerde analar çocuklarının ölüsünü kucakladı

ben soğuk gecelerde kendi bedenime sarıldım

böyle şeyleri mizanla ölçebiliyor olsalardı

acıdan atılmıştım 


kış çetin geçti 

zor hava şartları yalnız zalimlere yaradı

ben bir jilet tuttum kendime 

ne zaman sıkışsam bileklerimi zorladı

bir günden bir güne hatırımı sormadı


kış çetin geçti 

göçmen kuşlar anarşiden ters istikamette havalandı

ben reçeteden bozuk bir pusula olduğumu öğrendim 

havalandım çakılmadım ama

hiçbir yöne benim yolum diyemedim


sevgilim kış geçti 

şayet bu geçmekse

buna geçmek denirse

o yara bir daha kanamayacaksa

o yarayı düzlük belleyeceksek artık

-sen çoktan bir şiir oldun-

şimdi geri döneceksen

kış geçti sevgilim

kış geçti.